Nostaljik pop
Geçmişe olan özlemlerimizi gidermek için bizi yüreklendiren ve her dinlediğimizde hayatımızda kesitler yaşatan müzik dünyamıza yolculuk yapalım hep birlikte.
Her kuşağın bir "soundtrack"i, yani hayatının film müziği vardır. Gençlik yıllarımızda dinlediğimiz müzikler, kimliğimizi oluşturma sürecimizin, isyanlarımızın, ilk aşklarımızın ve hayallerimizin bir parçasıdır.
O dönemin ebeveynleri olarak dinlenilen müzikler onların dünyasına açılan bir pencere sunar. Zamanının ruhunu, toplumsal değişimleri, umutlarını ve endişelerini anlamak için o şarkıların sözlerine ve ritimlerine kulak vermek yeterlidir.
"Bu şarkının senin için anlamı neydi?" diye sormak, ebeveyn rolünün arkasındaki bireyi, hayalleri ve kırılganlıkları olan ve onu tanımak için atılmış paha biçilmez bir adımdır.
Müzikle anılarımızı canladırarak ruhumuzu besleyelim. İşte tamda bu noktada 45'lik döneminin başladığı 60'lardan bugüne senin için anlamı neydi?
Memleket isterim, Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun şiirini hatırlarken,
Ayten Alpman'ın memleket sevdasını o güzel tınısıyla seslendirdiği "Bir Başkadır benim memleketim…",
“Şaşkın sana ne dedim”, “Kör olası çöpçüler” gibi efsane olan şarkıları Erkin Koray’dan dinlemenin keyfi,
Alpay’dan işçi sınıfının problemleri bir pop şarkısında konu edinilmiş “Gözlerinden Yaşlar Akar, Ağlar Fabrika Kızı”,
Seyyal Taner “Naciye”yi defalarca söyledi televizyonda klip tadında görüntüler kaldı hafızalarda. Bir de Seyyal Taner’in başına sardığı tülbentler. Şarkının başında henüz “fakir bir ananın öksüz kızı” iken, başında allı güllü bir tülbent olurdu mutlaka. Ne zamanki “çık” derlerdi “sahneye”, “başla dans etmeye”, o vakit çıkarıp atılırdı tülbent, Seyyal’e dönüşürdü Naciyeeeeee.
Bir Barış Manço klasiği “Dağlar Dağlar” ile sevdiğini bir an görme tutkusunu,
“Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar” sözleri ile hala içimizde yaşadığımız o meşhur şarkısı olan Tamirci Çırağı’nı anlatan Cem Karaca,
“Ayrılıkların da sonu var, Bir gün çıkıp geleceksin, İçimde bir umut var, Yeniden seveceksin" diyen “Anlasana” şarkısı ile ruhumuzun derinliklerine inebilen İlhan İrem şarkısı,
Güncel hayatımızda, sosyal medyada, televizyonların müzik kanal ya da programlarında pek rastlamıyoruz bu şarkıya…
Sadece ve kimilerinin hatırlarında yaşıyor “ilk öğretmenim” şarkısı "Öğretmen kutsaldır" ile gönülleri fetheden Ali Rıza Binboğa,
Bir şarkı, o anın kokusunu, ışığını, hatta yanımızdaki insanın hissettirdiklerini bile zihnimizde yeniden canlandırabilir. Bu yüzden, babanızın arabada sürekli dinlediği o eski kaset, sadece bir şarkı koleksiyonu değil, aynı zamanda o yolculukların, paylaşılan sessizliklerin ve baba-çocuk anlarının duygusal bir arşividir. Bazen sevdiklerimizle aramızdaki mesafeyi kelimelerle kapatmak zordur. İşte tam da bu noktada müzik, harika bir köprü görevi görebilir.
Birlikte bir şarkı dinlemek, ortak bir duygu alanında buluşmaktır.
“Ellerim kalsın elinde ömür boyunca” sözlerinin yer aldığı “yıllardan sonra” adlı Beş yıl Önce On Yıl Sonra’nın da seslendirdiği şarkı gibi.
Müzik, aile albümümüzün görünmez sayfalarıdır. Her notası bir anıya, her ritmi bir duyguya karşılık gelir. O sayfalarda ninnilerin huzuru, gençlik şarkılarının enerjisi, türkülerin bilgeliği ve paylaşılan sessizliklerin derinliği gizlidir. Bu hazineyi ortaya çıkarmak için ihtiyacınız olan tek şey, biraz merak ve gerçekten dinlemeye istekli bir kalp.
Her yaşta ki gençlere seslenen Erol Büyükburç “Seslenelim göklere, dağlara denizlere, her yaştaki gençlere, bizden selam sizlere…
Yine mihenk taşı olarak “sevgi” temasını işleyen Şenay’ın “Sev Kardeşim” şarkısı her şeye rağmen gül oyna.
Belki de özet olarak her şeyi unutturacak tatlı bir bakış, güzel bir söz yetecek. Tıpkı Erol Evginden dinlediğimiz “Bir kenara itilmiş gençlik günlerimi, Gözyaşıyla geçip giden yalnız gecelerimi, Bir tek sözün yetti, canım, unutturmaya…
Bugün, bir yakınınızın kapısını bir şarkıyla çalın.
Ona, "Bana hayatının şarkısını anlatır mısın?" diye sorun. Cevabın sizi ne kadar şaşırtacağına, sizi birbirinize ne kadar yakınlaştıracağına ve ruhunuzun melodisini nasıl zenginleştireceğine inanamayacaksınız.
“Bu ne Dünya kardeşim seven sevene…
Geçmiş günlerin pop dünyasında yaptığımız kısa yolculuk bununla ibaret değil. Tabi ki derya deniz sesler ve eserler daha var.
Hafızamızın derinliklerinde mırıldanan, sözlerini tam olarak hatırlayamadığımız ama melodisi ruhumuzun bir köşesine demir atmış daha nice pop şarkıları gibi.