Ara
Gümüşhane
Kapalı
-1°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5359 %0.07
49,6539 %0.06
5.778,15 % 0,44
Telefon Ekranındaki Karanlık: Gençlerimizi Yutan Sanal Bataklık

Telefon Ekranındaki Karanlık: Gençlerimizi Yutan Sanal Bataklık

YAYINLAMA:

Aslında bu haftaki yazımda Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretinin perde arkasını kaleme almayı düşünüyordum. Zamanlaması hayli manidar olan bu ziyaret, kim ne söylerse söylesin dostlar, hiç de masum görünmüyor!
Bu konuyu bir başka yazıda detaylarıyla ele alma sözü vererek, bugün bambaşka ama en az o kadar önemli bir meseleye dikkat çekmek istiyorum.

Bu konuda birçok okuyucum önceden yazmamı istemişti. Ancak fırsat bulabildim.

Son dönemlerde gençlerin pençesine düşen, aileleri çaresizliğe sürükleyen ve ne yazık ki çevremizde giderek daha sık karşılaştığımız “sanal kumar” gerçeği, artık ertelenemez bir yaraya dönüşmüş durumda.
Akşam sokaklarının o ağır ve tanıdık sessizliğinde, telefon ekranlarının solgun ışığına gömülmüş gençleri gördükçe, meselenin ne denli derin ve tehlikeli olduğunu anlamamak mümkün değil.

Ekran Işığının Altındaki Çöküş

Bir yanda işten eve yetişmeye çalışan insanların telaşı…
Diğer yanda, yüzleri telefon ışığıyla aydınlanan gençler…
O ekranlarda dönen sanal çarklar artık basit bir oyun değil; her dönüşünde bir ailenin huzurunu biraz daha söndüren, bir genci umutlarının karanlığına çeken görünmez bir mekanizmaya dönüşmüş durumda.

Kumar, bir zamanların kapalı salonlarında, dumanlı masalarında kaldı sandık. Oysa şimdi cebimizdeki telefonda; mahalle kıraathanelerinde, illegal bahis uygulamalarının yalnızca bir tık uzağında…
Ve hedefinde çoğunlukla yönünü bulmaya çalışan gençler var.

Bu bir oyun değil.
Bu, bir milletin yarınlarını sessizce, içten içe kemiren derin bir bataklık.

Sessizce Başlayan Büyük Çöküş

Her bağımlılık bir kaçışla başlar. Sanal kumar ise bu kaçışların en sinsi olanlarından biridir.
Bir ekranın ardında, birkaç tıklamayla başlar. Belki “biraz eğlenmek”, belki “şansımı deneyeyim” düşüncesiyle…
Ama kısa sürede beynin ödül sistemini ele geçirir; kişiyi hiç bitmeyen bir döngünün içine çeker: kazanma arzusu, kaybetme korkusu ve tekrar oynama dürtüsü…

Kumar sadece parayı değil; aile içi güveni, huzuru ve saygıyı da tüketir.

Bir baba maaşını kaybeder;
Bir anne borçla boğuşur;
Bir çocuk, evdeki gerginlikten sessizce köşesine çekilir.

Her kaybedilen para, mutfaktan eksilen bir tabak;
Her atılan kupon, çocukların geleceğinden çalınan bir fırsat;
Her “bir şans daha” sözü, aile bağlarına vurulan bir darbe olur.

Bir evin ışığı sönünce yalnız o ev karanlığa gömülmez; karanlık mahalleye, oradan da topluma yayılır.

Gençleri Bu Bataklığa İten Nedenler

Kısa bir araştırmayla şu sebepler öne çıkıyor:

• Kolay yoldan zengin olma illüzyonu:
Sosyal medyanın sahte lüks dünyası gençleri köşe dönme hayaline sürüklüyor.

• Her yerden erişilebilen illegal bahis siteleri:
Bir tıkla açılabilen bu platformlar, özellikle gecenin sessizliğinde gençleri yakalıyor. Devletimizin bu siteleri çok daha sıkı kontrol altına alması şart.

• Umutsuzluk ve belirsizlik:
İşsizlik, geleceksizlik, güvensizlik duyguları gençleri riskli alanlara itiyor.

• İletişim kopukluğu:
Yoğunluk, ilgisizlik veya yetersiz iletişim, gençleri yanlış arkadaşlıklara ve tuzak tekliflere açık hâle getiriyor.

Sadece Yasak Yetmez: Kapsamlı Bir Yol Haritası Şart

Bu toplumsal bir yaradır; yalnızca yasaklarla çözülemez. Cesur, samimi ve çok yönlü bir yaklaşım gerekir:

• Dijital denetim güçlendirilmeli.
İllegal bahis sitelerine erişim daha etkili biçimde engellenmeli.

• Gençlere yönelik bilinçlendirme programları yaygınlaştırılmalı.
Okullarda, spor kulüplerinde, mahallelerde kumarın acı sonuçları gerçek örneklerle anlatılmalı.

• İstihdam, staj ve girişimcilik destekleri artırılmalı.
Toplumun gence sunduğu her fırsat, onu bataklıktan değil hayata yönlendirir.

• Aile danışma merkezleri güçlendirilmeli.
Bağımlıya ve ailesine ücretsiz psikolojik, hukuki ve sosyal destek sağlanmalı.

• Yerel yönetimlerle güvenli mahalle projeleri geliştirilmeli.
Gençlere alternatif alanlar sunulmalı: spor salonları, kültür merkezleri, teknoloji atölyeleri.

Her Genç Kurtarılabilir

Kumar bağımlısı bir genci “kayıp” olarak görmek en büyük hatadır.
Doğru el uzatıldığında her genç geri dönebilir.

Bunun için;Rehabilitasyon desteği, Sosyal uyum programları, Mentorluk ve rehberlik ağı, Belediyeler ve STK’larla istihdam projeleri hayati önem taşır.

Son Söz

Bir millet gençliğini dışlayarak değil; gençliğine sahip çıkarak güçlenir.
Unutmayalım:

Bir genci kurtarırsın, bir aile nefes alır.
Bir aile nefes alır, bir mahalle huzur bulur.
Bir mahalle huzur bulur, bir ülke güçlenir.

Sanal kumar bağımlılığı fark edilmesi zaman alan ama yönetilebilen bir süreçtir. Döngüyü kırmak ise önce farkındalıkla başlar.

Gençliğini koruyan bir ülke, geleceğini de korur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *