Bir Şehrin Kaderine Dokunan Adam: Mustafa ÇUBUKÇU
“Postane Memurluğundan Belediye Başkanlığına Uzanan Feraset, Adalet ve Hizmet Yolculuğu”
“Süleymaniye’nin Çocuğundan Memleketin Büyük Adamına”
Gümüşhane’nin kadim Süleymaniye Mahallesi, tarih boyunca birçok değerli insan yetiştirdi; fakat bazıları vardır ki yalnız dönemlerini değil, şehrin kader çizgisini de değiştirir. Mustafa Çubukçu, 1902’de bu mahallede doğduğunda belki kimse onun ileride Gümüşhane’nin sosyal, siyasal ve ekonomik hayatına böylesine damga vuracağını öngöremezdi.
Rüştiye Mektebi’nde aldığı sağlam eğitimin ardından genç yaşta çalışma hayatına atılan Çubukçu, önce postane ve PTT muhabere memurluğu yaptı. Ardından muhasebecilik ve daha sonra müteahhitlikle hem şehirde hem bölgede bir üretim ve kalkınma zincirinin parçası oldu. Yol, okul, banka, kışla… Gümüşhane’den Erzincan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada onlarca temel yapı onun emeğiyle yükseldi.
Demokrat Parti’nin Kuruluşundan Belediye Başkanlığında Feraset Dolu Hizmetlere
Siyasi hayatı, 1946’da Demokrat Parti’nin Gümüşhane’deki kuruluşunda aktif rol almasıyla ivme kazandı. Halit Zarbun, Mehmet Karabeyoğlu ve Sadi Selçuk ile birlikte kurucular arasında yer aldı; İl Başkanlığı görevini yürüttü. 1951–1955 yılları arasında belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunda memleketin gerçek ihtiyacını gören bir feraset sahibi idi.
Elektrik santrali ve barajının kurulması, şehrin elektrik ve içme suyu altyapısının oluşturulması, çarşı ile pazaryeri arasındaki toprak yolun parke taşla kaplanması… Bugün şehir hafızasında hâlâ yaşayan bu hizmetler, onun vizyonunun sessiz ama güçlü imzalarıdır.
Süleymaniye Mahallesi’ne verdiği özel değer, yazları pazara ücretsiz servis koydurması gibi halkçı uygulamalarla da kendini gösterirdi
Sert Görünüşlü Bir Yüzün Altındaki Merhamet, Adalet ve İnsanlık
Mustafa Çubukçu’yu tanıyanlar onun dışarıdan sert görünen mizacının ardındaki ince yüreği iyi bilirdi. Gençlere karşı merhameti, çocuklara duyduğu sevgi, memleket meselelerine karşı taşıdığı sorumluluk ve adalet duygusu onun karakterinin belirgin çizgileriydi.

Atatürk Parkı’nın karşısındaki altı dönümlük bahçesinde yetiştirdiği sebze ve meyveleri sepetine doldurup çarşı boyunca insanlara dağıtması, bugün dahi Gümüşhane’nin hafızasında sıcak bir tebessüm olarak yaşamaktadır.
Yıllar içinde Yeni Türkiye Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi’nin teşkilatlarını kurarak her iki partinin İl Başkanlığını üstlenmesi, onun siyasal duruşunun yalnız bir partiden ibaret olmadığını; esasen memleket davasına adanmış bir feraset çizgisini temsil ettiğini göstermektedir. Nitekim 1969 genel seçimlerinde koç amblemli Güven partisinden Merkez Valisi Kadir Demirel ile girdiği seçimi çok az bir oy farkı ile kaybetmişti. Bu seçimde Aday Kadir Demirel bu satırların yazarının dayısı olur bu ve önceki yıllardaki saygı bağı ile kendisine Mustafa amca dediğim Sayın ÇUBUKÇU bendenize bay Yusuf diye hitap ederdi.
Çağını aşan üretkenliği, adaleti önceleyen siyaset anlayışı, sosyal hayata kattığı zarafet ve insan sevgisiyle Mustafa Çubukçu, Gümüşhane’nin hafızasında yalnızca bir başkan veya siyasetçi olarak değil; bir “şehrin kaderine dokunan adam” olarak yer edinmiştir.

Yusuf SADIK, Eğitimci, Yazar, Gazeteci, Emekli Millî Eğitim Müdürü