Ara
Gümüşhane
Az bulutlu
-2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7184 %0.03
50,2617 %0.04
5.921,63 % 0,20

BİR DAĞIN GÖÇMESİNE ŞAHİT OLMAK

YAYINLAMA:
İnananlar için ölüm kuşkusuz bir son değil başlangıçtır. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibidir aslında; “Ölüm ne güzel şey odur perde arkasından haber,hiç güzel olmasaydı ölürmüydü Peygamber ''. Zaman zaman haberlerde yahut gazetelerde ölüm haberlerini okuduğumuz zaman yüreğimize yerleşen acı, yakınlarımızı, hele de ana yahut babamızı kaybettiğimiz zaman kederli bir tahribat yapıyor. Elbette sabrı veren Yüce Mevla, acı ve kederimizin bir süre sonra dinmesine vesile oluyor, ölümü kabulleniyoruz. Aksi halde o ilk acının ateşini hangi yürek taşıyabilir ki?

Birkaç gün önce kaybettiğim babamın ölüm haberini alınca adeta bir dağın içimden göçtüğünü hissettim. Birinci derece ilk acımdı bu. Meğer varlığında güvendiğimiz, himayesinde mutlu olduğumuz, sevgisi ve ilgisiyle halen çocuksu hallerimizi yaşadığımız; Hakka yürüdüğünde ise bir nevi sahipsizliğin, yalnızlığın  derinliğine gark oluyormuşuz..


“Yaşarken kıymet bilmek” deyimi hepimizin malumudur. Bu sadece anne-baba değil, yakınlarımız, dostlarımız ve arkadaşlarımız içinde geçerli. ‘Ölümlü dünya’ diye tarif edilen aslında anlık bir yaşamı ifade ediyor. Çünkü kimin ne zaman ve nerde öleceğini ancak bizi yaradan biliyor. İyi kul olmak, iyi insan olmak ahrette de  mutlu olmak için en önemli referans.


Bilerek yahut bilmeyerek kırılan kalpler, günahlar açık tövbe kapısının içerisinde affedilecektir. Ancak kul hakkına maruz kalınan, hakkı gaspedilen, gıybet edilen, iftiraya maruz kalınanlardan helallik almadan ölmemek lazım.  Bu müslümanım diyen herkes için geçerli bir düsturdur.


Mevsimlere benziyormuş insan, baharında filizlenip, yazında deli taylar gibi koşan, sonbaharında olgunlaşan, kışın ise kuruyan gazeller misali.. Bana göre iyi insan; her mevsimi haklara riayet ederek geçiren, kalp kırmayan, kin beslemeyen, dinini elinden geldiğince yaşayabilen, şanlı Peygamberimizi rehber edinen, kul hakkı yemeyen, hırsızlık yapmayan, yalan söylemeyen, anneyi babayı üzmeyen, fitne çıkartmayan, devleti soymayan, yetimin, öksüzün malında gözü olmayandır.


Çünkü dağlar göçmeye devam ediyor. O dağlar göçmeden kıymetleri bilmek, yaşamın hakkını layıkıyla vermek gerektiğini öğretiyor ölüm bize..


Allah cümle ölmüşlerimize rahmet eyleye..
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *