Ara
Gümüşhane
Kapalı
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5924 %0.12
49,6837 %0.14
5.757,37 % 0,19

SEVMEK GÖNÜL İŞİDİR (SOMA)

YAYINLAMA:
Allah’ın her şeyi insan için yaratması O’na değer ve önem verdiğinin en önemli delilidir. Yarattıklarını severek yaratan ve içlerinden insanı en mükemmel ve yeryüzünün halifesi kılan Allah elbette insana değer vermektedir. O zaman Allah’ın verdiği bu değeri insanlar birbirinden esirgememelidir.

Sevmek gönül işidir. Yaradan’a inanmanın ruhumuza sağladığı güzellik sevgidir. Birbirimizi sevdikçe de Allah’a gerçekten inanmanın yoluna girmiş oluruz. Sevgi de selam, barış ve esenliği herkese ulaştırmakla oluşur. Birbirimizi sevmenin ve aramızdaki sevgi bağlarını kuvvetlendirmenin kolay ve bereketli yolu selâmlaşmaktır. Hal hatır sormaktır. Sevgisiz ne mükemmel bir güzellik olur, ne birbirimize karşı hoşgörü ve tahammül oluşur.

Toplum hayatında; her birimiz, karşımızdaki insanlardan sevgi, saygı bekler, bize karşı hoşgörülü olmalarını ve davranmalarını isteriz. Ancak başkalarından beklediğimiz bu davranışları yapıp yapmadığımızı çoğu zaman sorgulamayız. Oysaki bekleyen, beklentilere de cevap vermelidir. Hz. Peygamber (S.A.V.) söyle buyurmaktadır; “Sizden biriniz kendi nefsi için arzuladığı bir şeyi mümin kardeşi için de istemedikçe kâmil mümin olmaz” (Buhari). Bu ifadeyi toplumsal hayatta ilke ve rehber edinen insanlar, gerçek mümin olmanın yolunu kendilerine açmışlardır. Bu itibarla, yaratılanların en güzeli, şerefli olanı bir varlığa merhamet etmek, onları affetmek, onlara saygı ve sevgi göstermek, kişinin hem Rabbine hem de kendine karşı bir sorumluluğudur.

Barış ve huzuru sağlayan, ülkenin bireylerini ve nesillerini bir araya getirip kaynaştıran sevgidir. Sevgi ya anne-babanın evladını sevmesi gibi doğal olarak; ya da insanların, edep, hayâ, adalet, yardımseverlik gibi ortak değer ve erdemlerde birleşmeleriyle iradi olarak gerçekleşir. Bu surette birbirini seven insanlar kendi mutluluğunu düşündüğü kadar, diğer insanların yarar ve mutluluklarını da düşünürler. Böylece aralarındaki birlik ve beraberlik, kaynaşma daha da artar. Dallanır, budaklanır, gelişir.

Sevgi bazen tutum ve davranışlarda dışa vurulmak istense de başarı her zaman istenilen düzeyde olmaz. Bu, bazen “ifade” eksikliğinden, bazen de sevgiye muhatap olanın “algılama” gücünden kaynaklanan bir durumdur. Yani sevginin elle tutulabilir, gözle görülebilir hâle gelememesinde sevenin de, sevileninin de etken olması söz konusu. Bu sebeple, kalpte beslenen, davranışlara dökülen sevginin, sözle de ifade edilmesi en güvenli yoldur Zira kişi kardeşine kendisini sevdiğini söyleyince, bu sayede onun kalbinin kendine meyletmesini sağlar ve sevgisini kazanır.

Soma’da meydana gelen kazada; kaybettiğimiz üç yüz bir “ kara elmas” şehidimiz için tek yürek olarak çarpan, onların yanında yer alan, bu asil milleti akın ettiren, acıları, sızıları, paylaşan sevgiyle bezenmiş yüreklerden başkası değildir. Akif’in;

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim....” mısrası bu millettin sevgisinin yiğitlik, ahlak, vicdan, merhamet ve iman dolu sinelerinin bugünlere bir iz düşümüdür her halde. Soma’da  yürekleri yakan ve her evin acısı haline gelen, feci kazada  hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize baş sağlığı dilerken, Dua ve yardımlarımızı esirgemeyelim.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *