4.5G' ye Geçmeli Mi?

Tarih 1 Nisan 2016' yı gösterdiğinde hayatımıza yeni bir kavramı daha aldık: 4.5G. Dünya geneli bir süredir 4. nesil iletişim teknolojisi (4G) ile tanışmışken, ülkemizde işler biraz daha yavaş ilerlemiş ve 1 Nisan 2016 tarihine kadar yüksek hızlı internet kullanmaktan mahrum kalmıştık ama olsun bizimkisi 4G değil 4.5G. Peki nedir bu 4.5G ve bize ne gibi faydaları olacak?

Uzun bir süredir 3G yani 3. nesil iletişim ağlarını kullanıyorken artık 4. nesil iletişim ağlarını kullanmaya başladık. Kafaların karışık olduğu ilk nokta şu ki 4.5G teknolojisinin Avrupa'da olmadığı ve Türkiye'nin bu teknoloji ile Avrupa'nın bile önüne geçildiği söyleniyor. Buna karşın çeşitli çevreler 4G teknolojisini Avrupa'nın yıllardır kullandığını ve bizim kandırıldığımızı iddia ediyor. Gerçek şu ki ilk testeleri 2009 yılında yapılan 4. nesil iletişim ağları Avrupa'da bir süredir kullanıyor. Bizdeki teknoloji de 4. nesil teknoloji (4G)  ancak yaygın olarak kullanılan 4G' ye göre biraz daha hızlı. 4G bağlantısı 100Mbps hıza ulaşabiliyorken bizim bağlantımız 4.5G 300Mbps ( yani saniyede 37,5MB) ve üzerinde bir hıza ulaşabiliyor ancak 2020 yılında yaygınlaşması beklenen 5G teknolojisinin bize sunacağı 1000Mbps hıza ulaşamıyor. Peki bu hız kime lazım?

Haber kaynaklarımız canlı yayın yaparken 4.5G ile donma ve kesilme yaşamadan sorunsuz bağlantı kurabilecekler. İnternetten yayın yapan çeşitli sosyal medya ağları ile de takılmadan ve kesilmeden hızlı video görüşmeleri yapacağız veya video, film, spor müsabakaları izleyebileceğiz. Hızlı bağlantı isteyen çeşitli programları mobil olarak kullanabileceğiz. Buna karşın sarj problemimiz artacak ve telefonumuzu daha fazla sarj etme ihtiyacı duyacağız. Örneğin; bir video açtık ama biraz sonra sıkıldık ve başka bir video izlemeye karar verdik. Bu durumda 60 saniyede inen veri 6 saniyede ineceği için çok daha fazla internet kotası kullanmaya başlayacağız. Tabi bu da faturalarımıza ek ücretler olarak yansıyacak. Bunların yanında 4.5G teknolojisine sahip bir telefon bu teknolojinin desteklemediği başka bir telefona ulaşmaya çalışırken 2 ile 6 saniye arasında değişen bir süre kadar beklemek zorunda kalacak.

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Hasan Atak' ın yaptığı bir açıklamaya göre ülkemiz 2014 yılında 15 milyon 308 bin 245 cep telefonuna döviz ödemiş. Son 16 yılda ise ithal edilen cep telefonu sayısı 165 milyon 782 bin 749'a ulaşmış. Buna karşın bu telefonlardan ancak 70-80 milyonun halen kullanılmakta olduğunu varsayarsak; geçtiğimiz 16 yılda ithal edilen 165 milyon cep telefonundan yaklaşık 85-95 milyonu çöplüklerde yatıyor.

Ülkemizde yarattığımız telefon çöplüğünün en büyük sebebi, cep telefonunu iletişim aracı olarak kullanmak yerine toplumsal bir statü göstergesi olarak kullanıyor oluşumuz olsa gerek. Eskiden çeşitli kamu kurumlarında gereksiz elektrik harcamasının önüne geçmek için açma kapama düğmelerinin altına "gereksizse söndür" yazısı yazardı. Ben de sizlere cep telefonlarınızı gereksizse yeni modeli ile değiştirmekten kaçınmanızı öneriyorum. Çünkü cep telefonunu sadece iletişim aracı olarak görüp, ihtiyacımızın dışında özelliklere sahip olmak için yurt dışına döviz ödemekten vazgeçebilirsek ülkemizi de bir cep telefonu çöplüğü olmaktan kurtarabiliriz.
YORUM EKLE