Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,6991 %0.01
50,2474 %0.16
5.945,24 % 0,73

83 YAŞINDA BİR MÜNEVVER...

YAYINLAMA:
Adı Ahmet KILIÇ, 83 yaşında okuma yazmayı kendi kendine öğrenmiş, "odunların yanmayan uçlarındaki islerle bütün duvarları karalardım” diyor. Yazları kuran kursuna giderken Kur’an okumanın yasak olduğu yılarda hocası talebelerine yeni alfabeyi de öğretmiş jandarma baskın yaptığında bakın biz yeni yazı öğreniyoruz demek için bir tedbir olarak öğrenmişler.” Bir yeni yazı defterimiz, birde kuran cüzlerimiz vardı; iki nöbetçi jandarmayı gözetlerdi; jandarma gelince yeni yazı defterlerimizi çıkarırdık” diyor.

Bir gün okullar için memurluk sınavı duyurusu yapılmış okuma yazma bilmek yeterli.10 soruluk yazılı sınavdan en yüksek notu almış; jüri, özellikle matematik sorularındaki başarısına şaşırmış ve sonrasında tam 30 yıl okullarda mutemetlik yapmış. Memur maaşlarını (o zaman bilgisayar yok) tek tek hesaplayıp elden teslimini hiç hatasız gerçekleştirmiş. Bayramın ikinci günü kendisini ziyarete gittiğimizde anlattıkları beni çok duygulandırdı. Diyor ki: okumayı çok seviyorum, gazete kitap ne bulursam okurum. ”eğer dünyaya yeniden bir kez daha gelsem hayata okumaktan başlarım” dedikten sonra bir anısını şöyle anlattı: çocuklarımın beş tanesini de yüksel tahsil yaptırdım. Öğretmen olan oğlumun ilk tayini Konya’nın bir köyüne çıktı. Köye gittik okul perişanlık içinde: masalar, sıralar, dosyalar, yerlere serpilmiş. Köylüler geldi dediler ki; muallim bey bu köyde öğretmen durmuyor,sende haftada bir görünürsen yeter,bizim çocuklar pek okula gitmez. O nasıl söz dedim olur mu öyle şey diyerek okuldaki bütün dolapları temizledim, bütün evrakları desimal dosya sistemine dönüştürüp dolaplara yerleştirdim, sınıfları temizleyerek oğlana dedim ki; "hadi doğru dersinin başına” dönüp köylülere de demiş ki; bakın bu oğlum bir gün derse girmezse bana haber vereceksiniz. Gerçekten de öğretmenimiz burdaki görevi sırasında bir dersi dahi aksatmamış. Aradan seneler geçmesine rağmen ne öğretmeni, nede babası Ahmet amcayı unutmuşlar.

“Herkes görevini iyi yaparsa ne cahillik kalır, ne hurefe kalır, nede bidat olur; ben kızımı okula gönderdim diye bana demediğini bırakmayan bu halktı; şimdi bakıyorsunuz farklı şekilde cehalet kol geziyor. Toplumda özellikle imamların ve öğretmenlerin büyük sorumluluğu var. Onlardır bizi karanlığa veya aydınlığa götürecek kişiler. Kimse kendi sorumluluğunun farkında değil” derken yüz ifadesi zaman zaman ciddileşip, zamanla  pembemsi bir kızarıklığa dönüşüyordu. Ailelerin çocuk yetiştirmedeki sorumluluklarını anlatırken gözü zaman zaman bizimle oturan lise Müdürü olan oğluna kayıyor; bizim üzerimizden ona tembihlerini gönderir gibi kararlı cümleler kuruyor;.Konya'daki tembihlerim senin içinde geçerli der gibiydi.

Ahmet amcanın elini öperken boynumuza sarıldı. Baba şefkatiyle bizi uğurlarken ben de bu vesileyle hem ona olan minnet borcumu ödeyeyim, hemde devlet memurlarına bir küçük hatırlatmada bulunalım istedim.

Memur kardeşlerim şimdi hemen diyeceklerdir sen nasıl bize görev hatırlatması yaparsın? Ben size demiyorum; kim sözümü önemsiyorsa ona hitaben demek isterim ki: Üniversiteyi bitirmiş dünya çapında memurluk yapacağına devletin inandığı kişi görevine atanınca ona bir görev verildiğinde “ben bunu yapamam veya ben bu işi bilmiyorum“ diyor. Bende diyorum ki;okumayı sonradan öğrenen, hiçbir okula gitmemiş ve 30 yıl maaş mutemetliği yapan Ahmet Amca size kızıyor. Hepsi bu kadar.

Sevgi ve saygılarımla..
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *