ABDAL MUSA DAĞININ KIZI MEDİNE

İzmir’den geldik.
Ağustos’un en sıcak ayları.
Hedefimiz bu kez: 
Gümüşhane Yılanlı yaylası.

Kıvrıla kıvrıla çıkan yollar.
Sanki bir yılan.
Adı da burgaşık yollardan 
Uyarlama: Yılanlı yaylası.
Uçurum kenarlarından 
gide gide yaylaya vardık.
Bir oh çektik!
Yayla şenlik yeri.
Çok güzel insanlar karşıladı.
Hoş geldiniz diye!
Evlerine davet ettiler.
Bu topraklara sevdalı gurbetçiler
Modern yayla evleri yaptırmış.
Kısa da olsa hasretlik gidermek için…
HEDEF MUSA ABDAL ZİRVESİ
Gümüşhane Dağcılık Klübü Başkanı 
Mustafa Akbulut cesaretlendirdi.
Abdal Musa zirvesi için.
Gidin yılanlı yaylada 
Medine’yi bulun dedi.
Medine’yi bulduk yaylada.
Medine karşıladı bizi meydanda.
Güleç yüzlü, pembe yanaklı,
Başında bir eşarp,
sırtında yazlık bir tayyör.
Ayaklarında naylon pabuç.

Evler düzenli yapılı.
Alt yapısı kurulmuş.
Her eve şebeke suyu.
Meydan çeşmelerinden 
gürül gürül akan soğuk su!
Kırlarda inekler. 
Her yer sessiz.
Köpek havlamaları,
böğürtü ve çan sesleri 
birbirine karışmış.
Huzur verici bir ortamın 
nağmeleri.
Yayla yaşamı cezbedici.
Geceleri ayaz,
gündüzleri serin,
Hele yaz sıcaklarında.
Yılanlı yaylada 
Faruk Köse kardeşimiz
Misafir etti grubumuzu.

Çaylar, kaymaklar, peynirler,
Halil İbrahim sofrası kuruldu..
Çok yaşayın Yılanlı Yaylalılar!...
Medine, hadi üşün yola dedi!

Yayla evleri arkamızda kaldı.

Güneye doğru ilerledik,
tepenin arkasında bir pınar.
Karşıda hedeflediğimiz zirve.
Abdal Musa zirvesi dumanlı.
Kısa bir moladan sonra 
gide gide dağın yamacına vardık.
Solumuzda bir sıradağ gibi 
Cambuğul.
Uzaktan etekleri uçurum kayalık.
Yer yer kar kütleleri, buzullar
Tırmanış çarşak.

Arkadaşlarımızdan birkaçı
güzel havanın sarhoşluğu ile
pınar başında kaldı.
Kuzugözü vadisi pınarı.
Tırmanış yorucu ancak
Kayalıklara vardığımızda
Emekleye emekleye çıktık sırta.
Manzara karşısında 
başımız döndü.
Kuzey Batı yönünde 
aşağıda sıralı 3 güzel göl.
Ufuk açık.
Uzaktaki sıradağlar,
Yayla yolları ve
yaylalar nefes kesici.

Medine arkasına bakmadan ilerliyor
ayağındaki naylon pabuçlarla. 
Elinde bir değnek.
Carşak,dağ, tepe.
Seke seke.
Yörüküm ben diyor.
Hayatım bu yaylada geçti! 
her yeri avucumun içi gibi…

Musa Abdal zirvesi karşıda.
Elini uzatsan dokunacak gibi.
Ancak son 200 metresi 
koca koca taşlar.

Taşların üzerinden seke seke
Tam 13.30 da zirve.
3 bin 300 metre.
Hafiften esen bir yel,
Ilık bir hava ve güneşli bir gün!
Zirve defteri imzalandı.
Sacide,Sevinç, rehberimiz Medine,
Abbas,Kamuran, Mustafa ve ben.

Mutluluktan dağın zirvesinde
kanatlanmış uçacakmış gibi bir his!

Dönüş aynı istikametten.
Dağlara ve vadilere 
duman bürümeye başladı.
Adımlarımızı sıkılaştırdık.
Saat 16.00 da Yılanlı.
Hoşca kal Musa Abdal dağı,
Yüreği güzel Yılanlı yaylasının insanları.
Ve Yılanlı yaylasının kızı Medine… 
Ne mutlu dağlara sevdalı olanlara.
Kalbimiz Musa Abdal dağında kaldı!
.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ramazan inci
Ramazan inci - 9 ay Önce

Rehberlerimizin sayısı artsın! Medine Hanım örnek bir rehber