BUNUN ADI VAHŞET

“Firavun’a kızmak yetmez, Musa’nın da yanında yer almalıyız”
Şehit Muhsin YAZICIOĞLU

Türkler’in neden tarih boyunca şanlı ve şerefli bir millet olduğunu, adına devlet diyemeyeceğimiz malum zalim güruhun son olarak Gazze’de hastaneyi bombalayarak 500’ün üzerinde masum kardeşimizi katlettikten sonra bir kez daha anlamış olduk.

Zira tarihi iyi irdelediğinizde ve gördüğünüzde anlayacaksınız ki Türk askeri kesinlikle yaşlılara, hastalara, çocuklara, günahsız insanlara, ibadet yerlerine, eğitim yuvalarına ve benzeri yerlere dokunmamış, kılıç çekmemiş ve kurşun sıkmamıştır.

Ve hatta Türk milleti hiçbir zaman Hıristiyan’ın, Yahudi’nin, Protestan’ın kutsalına dil uzatmamıştır.

Cennetmekân Sultan Fatih İstanbul’u fethettiğinde İstanbul’da yaşayan gayrimüslim topluluklara dönerek;

“Korkmayın, üzülmeyin, dağılmayın zira sizin malınız, ırzınız, namusunuz, canınız bana emanettir. Hiçbir şekilde size dokunanda olmayacaktır” teminatını vermiştir.

Varlığıyla şerefgâh olduğumuz Osmanlı’nın 4,5 milyon kilometrekarede asırlardır hiçbir topluluğa zulmetmeden hüküm sürdüğünü tarihi kaynaklarda görebilirsiniz.

Benim şanlı ecdadım hiçbir şekilde inancından dolayı hiçbir topluluğa zulmetmemiştir. Hatta o topluluklar ki aralarında anlaşmazlık çıktığı zaman Osmanlı’dan, onun gücünden yardım istemişlerdir. Ama bugün sinsi batı, siyonizmin temsilcileri, lanetlenmiş milletler, tapınakçı şövalyelerin uzantısı olan Haçlı kırıntıları aynı oyunları Filistin’de ve diğer mazlum coğrafyalarda uygulamaya devam etmektedirler.

Ve biz maalesef Rahmetli Prof Dr Necmettin Erbakan Hocamızın;

“8 milyarlık İslam Âlemi 8 milyonluk bir azınlık için ebabilleri çağırıyorsa o ebabil kuşları gelir onları değil bizleri bombalar” sözünün idrakine ve manasına vasıl olamadık. 

Bugün bölgede yaşanan çatışma ve kaosun tek sorumlusu masum insanları, kadın çocuk demeden katleden, sürgün eden, Müslümanların en kutsal mekânlarına alçakça saldıran malum güruh ve arkasında yine malum güçlerin olduğunu biliyoruz.

Bu malum güruhun hiçbir ahlaki ve vicdani ilke gözetmeksizin yürüttüğü bu operasyon, kim ne derse desin bir savaş değil, katliam ve soykırımdır. Kınıyoruz.  

İsra, 17/4-5’de olduğu gibi Müslümanların kutsal kitabı ve tek rehberi Kur'an-ı Kerim'de İsrailoğulları ile ilgili 41 ayet geçiyor.

"Biz kitapta İsrailoğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vâdesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür."

Ey Rabb’im. Müslüman din kardeşlerimize yapılan bu zulmü elimizle, dilimizle düzeltmeye mecalimiz yok. Sadece kalben buğz etmekten başka gücümüz, mecalimiz de yok. Ve yine sadece seccadede akıttığımız kanlı gözyaşlarımız var. Rabb’im vaadini gerçekleştirmek için ebabillerini gönder ne olur. Şu malum güruhu Kahhar adına havale ediyoruz. Bu zalim topluluğu kahr-u perişan eyle ne olur. (Amiiiiiiiiin)

YATACAK YERİNİZ VAR MI?

Adınız lanetli izanınız yok, 
Dört kitaba baktım imanınız yok. 
Ne de bir adalet mizanınız yok.
Sizlerin yatacak yeriniz var mı?

Siz vampir misali kan içersiniz,
Siz elde testere can biçersiniz.
Siz kendinize hep yan seçersiniz,
Sizlerin yatacak yeriniz var mı?

Bebeklerin suçu nedir günahı,
Siz duymaz mısınız feryadı ahı. 
Mazlumun gözyaşı indirir şahı, 
Sizlerin yatacak yeriniz var mı?

Dünya seyrediyor zulmü görüyor, 
Müslüman başına çorap örüyor.
İsrail denen şer sefa sürüyor,
Sizlerin yatacak yeriniz var mı?

Bunun adı vahşet bu nasıl bir kin, 
Hastane okulu camiyi yakın. 
Ey insanlık uyan bu hale bakın,
Sizlerin yatacak yeriniz var mı?

Hayalî gelmiyor hiçbir şey elden,
Sekiz milyar âlem bilmiyor halden.
Her biri çalıyor hep aynı telden,
Sizlerin yatacak yeriniz var mı?

YORUM EKLE