Çünkü, Hakkaniyet Bunu Gerektirir

Her ne kadar tüm dünyada en çok satılmış kitaplar kurgu türündekiler olsa da, kitaplar yalnızca bizlere bilmediğimiz hülyaları açık etmez aynı zamanda ışık da olurlar. Yolumuzu aydınlatırlar. Özellikle de yaşamla ilgili olanlar, deneyimlerden bahsedenler, bilimsel yayınlar ya da son zamanlarda en çok ilgilimi çeken tür olan söyleşi türünde olanlar. Bu kitaplar günlük hayatta kullandığımız dili ve samimiyeti de kullanarak okunmak kolaylığı sağlayabiliyorlar. Mesela Kronik Kitap yayınevine ait İlber ORTAYLI’ nın hayat deneyimlerini ve önerilerini konu edinen “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” isimli kitap oldukça dikkatimi çekmişti. Bu kitap benim için tam bir başucu kitabı oldu. Zaman zaman tekrar açıp tekrar notlar alıyorum. Yakın bir zamanda da yine aynı kitapevine ait yine benzer bir söyleşi kitabını okumaya başladım. Sizlere bugün işte bu kitaptan bahsedeceğim.

Doğan CÜCELOĞLU’ nun popüler video izleme web sayfasındaki videolarını da keyifle izlemeyi seviyordum. Bir söyleşi kitabı olduğunu ise çok geç fark etmişim. İlk baskısını 2021 yılı Ocak ayında yapan bu kitabın 15. baskısını aldım. “Kendini Keşfetmeye Zorluklarla Başa Çıkmaya Var Mısın? – Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler” adındaki bu kitabı okuduğunuzda kendinizi Doğan CÜCELOĞLU’ nun hayatına davet edilmiş gibi hissedebilirsiniz. Başından geçen olayları dinliyor ve 83 yaşında kaybettiğimiz bu kıymetli insanın 83 yıllık hayat deneyimini sizler de görmüş oluyorsunuz. 

Kitabın tanıtımını yapmak ya da kitap hakkında sizleri daha fazla bilgilendirmek niyetinde değilim. Ancak özellikle ilgimi çeken bir anısını sizle de paylaşmak istiyorum. Doğan CÜCELOĞLU, bir uçak gezisi sırasında yolculardan birinin bir karışıklıktan ötürü cam tarafında oturması gerekirken çok rahatsız olan orta koltukta oturduğunu fark eder. Bu sırada hemen yakınındaki başka bir kişinin, hostesi çağırarak, kimsenin duymayacağı bir sesle nispeten daha rahat olan yerini, karışıklıktan dolayı rahatsız bir koltuğa oturmuş olan yolcu ile değişebileceğini söyler. Bu teklifi hostes ilgili yolcuya iletir ancak yolcu kabul etmez. Yinede bu durum Doğan Beyin dikkatini çekmiştir. Tam bu noktada bende kitabı bırakıp düşünmeye başladım. Neden? Bir insan neden böyle bir şey yapmış olabilir? Ben olsam böyle bir şey yapar mıydım? Doğan Bey de kendine benzer sorular sormuş. O da benim gibi herhalde böyle bir teklifte bulunmazdım demiş.

Anlatılan bu hikâyede ben aslında sebebi bile anlayamamışken kitabı okumaya devam ederek teklifte bulunan yolcunun aslında uçağa çok geç geldiğini ve biletini son dakikada aldığını ö. Yine de bunu anlamak zor. Hepimiz belli zamanlarda bilet almış olabilirdik. Sistem de bize rastgele bilet vermiş olabilirdi. Belki de bilet aldığımız gişe görevlisi bize bile isteye örneğin tanıdığı biri olduğumuz için diğer insanlardan daha iyi bir yer vermiş olabilirdi. Doğan Bey bu durumun sebebini merak edip teklifte bulunan yolcu ile sohbet etmeye başlamış ve samimiyet kurduktan sonra da konuyu bu duruma getirmiş ve sormuş. Neden böyle yaptınız? Cevap oldukça basit: “Çünkü, hakkaniyet bunu gerektirir.”

Son dakika bilet alan yolcumuz kendinden önce bilet alan kişiden daha iyi bir yerde olmanın mahcupluğunu yaşamış olmalı. Ne kadar güzel bir durum diye düşünüp durdum. Hiç tanımadığınız biri için de adaletli olmaya çalışmak, onu da kendinizi düşündüğünüz kadar düşünmek ne kadar büyük bir duygu. Ben de hayatımda doğruluğa, dürüstlüğe bu derece önem veren insanlar olmasını istiyorum. Ama tabii ki önce kendim bu kadar doğru ve dürüst olmalıyım. İnsanların haklarına, hürriyetlerine işte tam da bu derece değer veren insanlarla karşılaşmak ve bende o insanlardan olmak istiyorum. 

Daha önce hiç karşılaşmadığım olayları, durumları görmek ve bu sayede kendimi geliştirebilmek gibi faydalarını göz önüne aldığım zaman söyleşi kitapları çoğu kişisel gelişim kitaplarından çok daha fazla fayda sağlıyor diye düşünmeden edemiyorum. Bu vesileyle Doğan Beyi rahmetle anıyor, kıymetli hatırasına saygılarımı sunuyorum. 

YORUM EKLE