DUR YOLCU!

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın 

Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. 

Bir devrin battığı yerdir Çanakkale. İnancın,  azmin, kararlılığın, vatanseverliğin galip geldiği yerdir Çanakkale.

Çanakkale; Beş dakika sonra şehit düşeceğini bile bile, atacak tek bir mermisi bile kalmamışken süngüsünü takıp siperde bekleyen Mehmetçik ve  kahraman kumandanlarının, dünyanın en büyük güçlerini dize getirildiği yerdir.

Çanakkale; Yedi Düvel'in saldırısına karşı DUR diyebilenlerin,  vatanları uğruna her şeyini geride bırakabilenlerin gösterdiği mücadelenin adıdır.

Çanakkale; Askere gönderilirken, anaları tarafından,  parmakları kınalanarak vatan imdadına yetiştirilen, yiğitlerin gösterdiği cesaretin ruhudur.

Çanakkale; Vatan uğruna 253 bin şehidin verildiği kutsal toprakların adıdır.

Çanakkale; türkülere konu olan on beşlilerin, gencecik liselilerin, öğretmenlerin, Harbiyelilerin ölüme koşarak gittikleri ruhun adıdır. 

Çanakkale; Seddülbahir’de  Yahya Çavuş komutasındaki 63 kişilik bir Takımın 2000 kişilik İngiliz Çıkarma Birliğini akşama kadar çarpışarak durdurduğu, sonrada şahadete erdiği ruhun simgesidir.

Çanakkale; Rumeli Mecidiye Tabyasında Koca Seyit'in   276 kiloluk mermiyi omuzlayıp, namluya verip ateşleyerek  Oceon  gemisini batırdığı Döktüğü mayınlarla, düşman zırhlılarının batmasını sağlayan Nusret Mayın Gemisinin gösterdiği ruhtur.

Çanakkale; metrekareye 600 merminin düştüğü yerde, vatan savunmasının göğüs göğse yapıldığı yerdir.

Çanakkale ruhu; Mehmetçiğin, kurşun yağmuru altında, arada kalmış yaralı düşman subayını, sırtlayıp düşman mevziine götürerek, insanlık dersi verdiği ruhun adıdır.

Çanakkale Zaferi, yedi yüzyıl üç kıtaya hükmeden büyük Osmanlının son zaferi, yeni kurulacak Türk devletinin de temellerinin atıldığı bir zaferdir. Batılılar, “Hasta adam” dedikleri Osmanlı Devleti’ne son darbeyi vurmak için yüklendiler. Zaferden emindiler. Önce boğazları geçecek sonra da İstanbul’a gireceklerdi. Fakat hesaplamadıkları bir şey vardı. Mehmetçiğin kanıyla örülecek olan bir duvar, Çanakkale…

Savaş yalnızca topla tüfekle değil, büyük bir iman ve inançla yapılıyordu Çanakkale’de. Onlar bunu bilmedikleri için, zafere net gözüyle bakıyorlardı. Fakat karsılarındaki Türk milleti idi, Mehmetçik idi. Kolay kolay toprak bırakır mı düşmana? Her biri kanının son damlasına kadar savaşacak ve “Bu topraklar bizimdir, bizim kalacak, çekilin gidin!” diyecekti. Yoksa atalarını aldatmış olacak ve bir avuç insanla devlet kuran bu aziz millet, tarihe gömülecekti. Nitekim savaştılar ve tarihte az rastlanır bu büyük zafere imza attılar. Çanakkale, insanlıktan soyutlanmış, insanlığını kaybetmiş olanlara Mehmetçiğin verdiği insanlık dersidir. Türk insanı ve askeri savaşta dahi düşmanının bir insan olduğunu asla unutmadı. Fakat onlar, yaralı askerlerimize bile silah sıkmaktan çekinmediler. Bizse onların yaralı askerlerini tedavi ettik, yaralarını sardık ve onlara her türlü yardımı yaptık. Böyle alicenaplık karşısında ise bize her türlü yakıştırmayı yaptılar. Onlar her zaman olduğu gibi kendilerine yakışanı yaparak iftira, karalama ile gerçek tarihi her daim çarpıttılar, çarpıtmaya devam ediyorlar. Bu çarpıtma ve yalanlar bitmeyecektir ama tarih Türk milletinden asil bir millet olarak bahsetmeye devam edecektir. Tarihi şan, şeref ve haysiyetle dolu olan Türk Milleti ve Mehmetçik Çanakkale ile destanlaşarak büyük bir zafer kazandı. Bu zaferin ismi Çanakkale, mimarı Mehmetçik ve Tük milletidir.

YORUM EKLE