Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Tek bildiğimiz gerçek tarih boyunca bu devlet ne zaman ayağa kalksa pranga vuranın çok olduğudur.

Kadere inancımız tamdır.

Devletimize itimadımız tamdır.

Allah’ımıza teslimiyetimiz tamdır.

Demiş Sultan Abdülhamid Han.

Okurken içimize işleyen bu ifadeler nasıl bir adanmışlıkla söylendiğini bir düşünün.

Eminim ki bugün sosyal medya hesaplarında doların 13 lira olduğunu paylaşanlar, birkaç ay sonra Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü geldiğinde ‘’Sabah üzüm hoşafı, öğle yemeyi yok, akşam üzüm hoşafı ve yarım ekmek’’ paylaşımlarını yapacaklardır.

Türk Lirasının bugünkü değeri, diğer ülkelerin para birimleri ile kıyaslandığında 44. sırada yer almasından dolayı kıyamet koparanlar; 2000 li yıllarda yapılan kıyaslamada sıralama olarak 100 ün üzerindeyken neden sustular.

Kısacası ülkede bir iyi gün dostlarımız var bir de kötü gün dostlarımız.

Yaşadığımız süreci bir cümle ile ifade etmek isterim:

Ecdat vatan için canını feda etmişken, ne yazık ki nesli konforunu bile feda edemez halde.

SMA

Eskişehir’de SMA Tip 1 hastası çocuğu olan anne Emine Kiraz’ın yaşamına son vermesi üzerine 1 yaşındaki Muzaffer Emin Kiraz için kampanya başlatıldı.

Bir Annenin çaresizliği ve ölümü çocuğuna şifa olur diye yaşamına son vermesi…

Çocuğunu parmağı ile değil ölümü ile işaret eden anne Ruhun şad olsun.

SMA hastaları, hasta yakınları, gönüllüler ve uzman kişilerin bir araya gelerek 17 Nisan 2017 tarihinde kurdukları SMA Hastalığı ile Mücadele Derneği’ni çalışmalarından dolayı kutluyorum. Sizlerde SMA Derneğine katkı sağlayarak SMA hastası çocuklarımıza umut olabilirsiniz.

Öğretmenler Günü

Çocuklarımızı bilginin ışığında büyüten ve fedakârlıkları baş tacı olan bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.

İlk olarak 11 Mayıs 1917 de Abdülkerim Usta şehadet şerbetini içti.

En son ise 12 Temmuz 2017 yılında Necmettin Yılmaz bu kutlu yolda şehadete erişen öğretmenimiz oldu.

153 kahraman Şehit öğretmenlerimizin huzurunda saygı, özlem ve minnetle eğiliyorum.

Allah Şehadetlerinizi kabul eylesin.

Maden Atık Havuzu Patladı! Topraklarımıza ve Sularımıza Ağır Metal ve Kimyasal Karışmaya Devam Ediyor!

19 Kasım 2021 Cuma günü Giresun Şebinkarahisar’da bulunan kurşun-çinko-bakır maden atık havuzu patladı. Ağır metaller içeren milyonlarca litre kimyasal içerikli, ağır metalli çamurlu su Kelkit Vadisi’ne aktı. Yedikardeş Köyü’nde yer alan bahçe ve tarım arazileri kullanılamaz hale geldi. Valilik yaptığı açıklamada olayın ardından şirketin faaliyetini süresiz durdurduğunu ve sorumlular hakkında adli ve idari işlemler başlatacağını duyurdu.

Aynı yerde 2018’de de benzer bir felaket yaşanmış ve 8 milyon balık ölmüştü.

Yaşananlar kader değil

Madencilik işlemleri sırasında kayaçlarda bulunan metali ayrıştırmak için kimyasal işlem uygulanıyor.

Bu süreçte büyük oranda su ve madenin türüne göre siyanür, sülfürik asit ve nitrik asit gibi çok zehirli kimyasallar kullanılıyor.

Ortaya çıkan tüm bu zehirli atıkların doğal ortama bırakılması yasak.

 “İnsanları ve doğayı korumak için” atık barajları yapılıyor. Ancak bu barajlar doluyor, taşıyor, sızıyor ya da patlıyor!

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre son 30 yılda dünyada en az 70 ciddi atık maden barajı kazası yaşandı. En son 2019 yılında Brezilya’da yaşanan kaza 300 kişinin ölümüne yol açtı.

Sesini çıkaramayan kuşlar, yüzmeye çalışan balıklar, toprak ve su zehirleniyor! Yöre halkının ve tüm canlıların yaşam alanları zarar görüyor!

Toprağımız, suyumuz ve yaşam alanlarımız madenciliğe feda edilmemeli.

Sessiz kulların sesi olmak zorundayız.

Sağlıcakla kalın.