Ara
Gümüşhane
Açık
0°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7031 %0.23
50,1678 %0.06
5.902,25 % 0,77
GEÇMİŞ, DÜN, BUGÜN

GEÇMİŞ, DÜN, BUGÜN

YAYINLAMA:

Gaziantep’te yaşayan bir deli, Birgün kahvehanenin en kalabalık olduğu zaman kahvehanenin tam orta yerine bir sandalye koyup üzerine çıkıp sesinin çıktığı kadar bağırır;

“Ne kadar namussuz şerefsiz insan varsa deyip hepsine küfürler savurmuş” hiç kimseden ses çıkmamış.  

Aradan 10 sene geçmiş. Yine aynı kahvehanenin en kalabalık olduğu zaman sandalyeyi yine tam orta yere koyup çıkmış üzerine. Bu sefer, 

“Ne kadar namuslu şerefli insan varsa” deyip hepsine küfür edip oturmuş yerine. 

Tabi kimseden yine ses yok. 

Çayını yudumlarken biri cesaretlenip gelmiş oturmuş masasına;

“Bundan 10 sene önce yine burada namussuz şerefsiz insanlara küfür etmiştin. Şimdi ise namuslu ve şerefli insanlara küfür ettin. Fakat kimse sana birşey demediler, bu insanlar senden korkuyorlar mı?” demiş. 

Deli,

“10 sene önce namussuzlar ve şerefsizler azınlıkta olduğu için ses çıkartmadılar. Bugün de namuslu şerefliler azınlıkta olduğu için ses çıkartamadılar.”

Arkadaşım anlatmıştı;

“Babamın küçük bir terzi dükkanı vardı.
Babam el emeği, göz nuru helal kazancı ile bizi büyüttü okuttu.

İlerleyen zamanda ağabeyilerimle sanayide fren, balata işi yapmaya başladık ve para kazanıyorduk.
Ağabeyim hevesle Murat 124 araba aldı. Sabahları arabamızla işe gidip geliyorduk. Fakat babam; 

"Oğlum komşulara ayıp olur" diyerek mahallemizin dışındaki parka kadar yürür ve biz babamı oradan alırdık.

Emekli Milli Eğitim Müfettişi sözünü esirgemeyen bir ağabeyim anlatmıştı;

“Bir gün sonradan görme bir tanıdığım geldi. O zaman daha yeni çıkan Doğan arabasını kapımın önüne çekip anahtarları masanın üzerine koydu sohbet ediyoruz. 

Ben bir şey demeyince çaktırmadan anahtarların alarm bölümüne bastı ve haliyle araba bağırmaya başladı. 

Bozuk Türkçesi ile;

 "Niye bağırıyon lan" diye sözüm ona arabaya tepki gösterince dayanamadım; 

Çık dışarı lan görgüsüz herif anlamadığımı mı zannettin, bana gösteriş yapmaya mı geldin diye kovdum” demişti.

BUGÜN:

Bugün ise bir şey söylememe gerek yok, sizler de biliyorsunuz.

Fakat şunu söyleyebilirim ki, bu gün kitabın ortasından konuşan öyle delilere çok ihtiyacımız var.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *