GÖNÜL YIKMAK

Gece yarısı yayınlanan dini programda hocaya soruyorlar:

“Hocam kul hakkıyla Kâbe manzaralı otel odalarında kalarak  Hac görevini yapanlarla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?”

Bu soru beni ziyadesiyle rahatsız etti, kalktım; bu düşüncelerimi sizinle paylaşıyorum.

Bu sorudan düşüncelerime kirlilik bulaştı ve yeniden ve yeniden  gönül depremlerim arttı!

Kimsenin Allah’la kendisi arasındaki o “özel” ilişkiye karışacak,bu ilişki hakkında yorum yapacak değiliz!

Lakin kimsenin din üzerinden siyaset yaparak zihnimizi çelen eylemlerine gerçek Müslümanlık anlayışımız gereği, cevaz verecek kadar da saf değiliz!

Sen binlerce insanın vekaletini almış bir insan olarak, yetimin hakkını kendi partili yandaşlarına “inisiyatif kullanma kılıfıyla” peşkeş çekeceksin, gönlün evine girip orayı tarumar edeceksin, sonrasında da Kabe manzaralı otel odalarında kalarak “sağlam  bir mütedeyyin” profili çizerek yeniden oy avcılığı yapacaksın!

Yok yok, şahsen benim bu kadarına gönlüm, aklım ve iradem izin vermiyor!  V e bilirim ki gönlümün izin vermediğine aklım asla izin vermez!

Ama gördüğüm kadarıyla birileri bizim gönlümüzle alay etmektedirler!

Birileri bizim gönlümüzü yanıp sönen bir fener gibi ellerinde tuttukları bir alet gibi görmektedirler: Bas düğmeye yansın, kapat düğmeyi sönsün!

Artık birilerinin gönül meselelerini, hassas bir ruhun hususi halleri olarak bilmeleri lâzım.

Artık birileri gönül diyen insanlara karşı, bu kadar acımasız olmamalıdırlar. Aslına bakarsanız, bunun cehaletten kaynaklandığını düşünüyorum. 

Çünkü İslam'ın kalbi, mü'minin kalbinde atıyor da farkında bile değiller bu kul hakkıyla Kâbe manzaralı otel odalarında hac görevini yerine getiren insanlar.

Gönül kırmanın İslam hukuku açısından hükmü nedir?

Kaç kişi acaba bunu düşünmüştür, o hükmü gündelik hayatında bir mihenk taşı olarak, korunması gereken bir prensip olarak takip etmiştir?

Çokları kalp kırmanın İslam hukukunda “haram” kabul edildiğini, hatta bunun da ötesinde bir “kul hakkı” olarak değerlendirildiğini ıskalıyor, görmezlikten geliyor, hiç de haramlar çerçevesinde algılayıp da büyük bir günaha giriyormuşçasına ciddiyetle, temkin ve teyakkuzla hareket etmiyor.

Bu çok büyük bir aldanıştır sevgili Kuşakkaya okurlarımız, çok büyük bir aldanış!

ALLAH'ın insandaki değerlendirme kıstası olan kalbin fiillerini, incinmesini veya kırılmasını hafife almak ve kalbin hallerini kâle almamak, katiyen ALLAH ahlakı ile bağdaşmaz.

Kalpsizlik, ALLAH'tan kopukluğun göstergesidir, başka bir şey değildir.

Kul hakkı yiyip gönül yıkarak mütedeyyin bir Müslüman gibi orda burda caka satanlar için iyi ki Hacı Beştaş-ı Velimiz var:

Hararet nardadır sacda değildir
Keramet baştadır tacda değildir
Her ne arar isen kendinde ara
Kudüste Mekkede Hacda değil

Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez uçta değildir
YORUM EKLE