KALİTE

Bir ürün almak istediğimizde öncelikle kalite belgesinin olup olmadığına dikkat ederiz. Eğer alacağımız ürün istediğimiz kalite belgelerine sahipse o ürünü gönül rahatlığıyla alır, kullanır ve bu ürünleri eşimize dostumuza da öneririz.

Alacağımız ürünlerdeki kaliteyi sahip oldukları belgelerden anlayabiliriz, peki iletişimde bulunduğumuz insanlardaki kaliteyi nasıl anlayacağız? İnsan sosyal bir varlık olduğu için çevresiyle iletişim kurmadan yaşayamaz. Bundan dolayıdır ki iletişim zorunlu bir süreçtir. Bu zorunlu süreci daima iyi idame ettirebiliyor muyuz?  Bu soruya bir anda evet demek içimden geçiyor; ama yaşadıklarım, tanık olduklarım olaylar karşısında bu suale evet dememek pek doğru olmaz. Şöyle ki: Yolda yürürken karşı taraftan gelen tanıdığınız veya tanımadığınız biriyle selamlaşmak için kendinizi hazırlamışsınız güler yüzle bir selam vereceksiniz tam o sırada karşıdan gelen zat bir batman tükürüğünü kaldırıma yapıştırıyor. O tükürüğü kaldırıma değil de sanki yüzünüze yapıştırmış gibi oluyor. İşte o an beyindeki bütün elektrikler kesiliyor ve karşınızdakinin kalitesini ölçüyorsunuz kalite sıfır… alınmaz eşe ve dostta önerilmez. Hele trafikte iletişime geçtiklerimizi eşimize dostumuza önerebilir miyiz? Sizi bilmem; ama ben kesinlikle…  Trafik kurallarından bihaber insanlar, hatalı olduklarında bile yapılan el kol hareketleri, aracın kornasını patlatırcasına kornaya basmalar, ağza alınmayacak küfürler, saygı yok, sevgi yok…  kalite hiç yok. Alınmaz eşe ve dostta önerilmez.

Etrafınızdaki insanlara şöyle bir bakın çeşit çeşit insan var değil mi? Mütevazı, saygılı olanların yanında bir de başkalarının haklarına riayet etmeyen, hak yemeği kurnazlık sayan, devlet dairelerinde, özel iş yerlerinde bazen çeşitli işlerimizi halletmek için sıraya girdiğinizde normal bir davranış gibi sıranın önüne geçmeye çalışanlar, onlar yok mu onlar… işte onlarda da kalite sıfırdır. Onlar da eşe ve dostta önerilmez.

Ürünler için aradığımız kaliteyi insanlar için de aramalıyız. Kaliteli bir yaşam kaliteli bir eğitimden geçer. Kaliteli insanlar, toplumda her zaman kabul görmüş, saygın, vakarlı ve onurlu bir şekilde yerlerini almıştır. Bu insanların bir yerde adı geçince ya da çağrışımlar kanalıyla duygu ve düşünce ufuklarımıza girince, ondan bize “ferah bir rüzgâr” esiyorsa, gönlümüze tarif edilmez sevinçler doluyorsa, yüreğimizde muhabbet deryası kabarıyorsa, o insan iyi ve “kaliteli” bir insandır. Onunla sımsıkı bir dost ol ve onu eşine dostuna öner.      

John RUSKİN’in dediği gibi: “Kalite Asla Bir Tesadüf Değil, Daima Akıllı Bir Gayretin Sonucudur”                                                                                
YORUM EKLE