Köksal Akar ve Bir Günahtan Her Gün Âh’a

Şairin ilk şiir kitabı “Sevda Hayalleri”, ikincisi “Her Günden Bir Güne Mektup”, üçüncüsü ise “Bir Günahtan Her Gün Âh’a”’dır.

Şairin şiirlerindeki sade üslubunun yanında mana çok derinlerdedir. Nasıl en gür, en temiz sular en derinlerdeyse şairin mana iklimi de o kadar derin ve temizliktedir.

Her şiirde ayrı bir hikâye saklı. Bu da şairin fırtınalı bir geçmişe sahip olduğu, derin hayal kırıklıkları yaşadığı izlenimi vermektedir. O, hüznün ve aşkın şairidir. Şiirin her durağında hüzünlü aşkın izlerini bulursunuz.  Şair şiirini oluştururken kendi düşüncelerinden, hayallerinden sıyrılması mümkün değildir. Şair şiirini ilmik ilmik işler hayata.

Şair kalabalıklar arasında yalnızlık çekendir. Yalnızlığı hayata bakışının farklı olmasındandır. Şair hayatın aksayan yönlerini daha iyi görendir. Ve bu gördüklerini de güzel bir üslup ile topluma sunandır.

Şiirlerden şairin dile hakim olduğunu söyleyebiliriz. Söz sanatlarını ustaca kullanan şairin, şiirlerinde güzel bir musikinin nağmelerini duyarsınız.

Şairin şiirlerinde buram buram hüzün,  buram buram aşk kokar. Şiirlerinde bazen içinin nehirlerinde öze yolculuğa çıkar bazen de gönül deryasında gam küreğini çeker. Kah aşk perisinin peşinden koşturur kah sevgi dergahında semah döndürür. Bazen Yunus olur kırar gönül zincirlerini, bazen Mevlana olur saçar incilerini.

Kelkit’in yetiştirdiği güzide değerlerden birisi olan Köksal Akar övgüyü ve değeri hak ediyor. Değerlerimize onlar hayatta iken değer vermenin tarihî bir sorumluluk olduğu düşüncesindeyim.

Şairin “Bir Günahtan Her Gün Âh’a” adlı şiir kitabındaki bazı bölümleri paylaşmak istiyorum.  Bu vesileyle şairi tebrik eder, başarılar dilerim.
        
“Baykuşa miras şimdi gonca gülü gülşenin
 Adı öksüzlük oldu sensiz bu yolculuğun.”

“Tarihin gözlerinden dökülse de ihanet
 Senin için doğacak güneşler, biraz sabret”

“Bir garip haldeyim şu yaban ilde
 Uzaktan uzağa sorma Gülsevda
 Bağışla suçumu insafa gel de
 Gönlümü hasretle yorma Gülsevda”

“Çatlayan dudaklarım gözyaşlarına kansın
 Ruhum bakışların ırmağında yıkansın”

“Asım’ın nesli bile şimdi suskun ve yetim
 Nasıl yaşıyorum der hala kemiğim, etim”

“Sevdayı sayıklasam düşlerim üşür gece
 Ruhum yanar gözlerim uykuyla öpüşünce”

“Ateş yansın, kül yansın, lale yansın, gül yansın
 İsmini söylemeyen dudak yansın, dil yansın”

“Neden perde olamaz geceler söyle, aya
 Devlerin yalnızlığı neye benzer a gülüm”

“Zaman elbet senin de belini elbet bir gün,
 Senden önce yalnızdım, senden sonra hep sürgün”

“Özsuyumdan içerim hayallerin zehrini
 Kaç asırdır yürürüm, yalnızlığın nehrini”

“Uzak görme yolun yakın
 Sen ilim ve irfan takın
 Haksızlığa karşı sakın
 Boyun eğip, susma oğul.”

“Zamanı ilmek ilmek düğümlemek istedim
 Bilmediğim her şeyi, sende bilmek istedim”

“Hak için yanan gönül, yanar mı sanıyorsun
 Olmuşuz Hak Yolu’nun divanesi, su verme”

“Ne gurur gölgeledi ömrümü ne bir günâh
 Bir tebessüm uğruna çektim çektim her gün âh!”
YORUM EKLE