Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,6991 %0.01
50,2474 %0.16
5.945,24 % 0,73

DOKTORALIK BİR SEÇİMİN ARDINDAN...

YAYINLAMA:
Ülke gündemi malumumuz…

1 Kasım seçimlerini de geride bırakmış bulunuyoruz.

Çok şükür ki kazasız belasız bir şekilde bu durumu da milletçe atlatmış olduk.

Seçimi kazanan ve kaybeden siyasi partilerin yetkili isimleri bile böyle bir sonucu beklemediklerini belirterek, hayretlerini dile getirdiler. Sonuçlar tek kelime ile sürpriz olarak yorumlanıyordu. Akademik çalışma yapanlar için doktora türünde bir seçim…

Sonuçlar üzerinde her zamanki gibi konunun uzmanları televizyon ekranlarında önümüzdeki ay boyunca enine boyuna konuyu tartışacaklar, siyasiler sonuç üzerinden bir takım hesaplamalar yapacak, piyasalar oluşan tabloya göre kendilerine göre bir yol bulacaklardır.

Siyaset bu birileri seçilecekse birileri de seçilemeyecektir, herkesin seçilmesi gibi bir durum yok. Haliyle birileri sevinecek, birileri üzülecek ama kişisel kazanımları bir yana bıraktığımızda herkesin ortak görüşü kazanan ülke olsun, millet olsun. Bize düşen sonuçların ülkemize, milletimize hayırlı olmasını dilemektir.   

Efendim, şimdi 1 Kasımı geride bırakarak şöyle devlet memleket meselelerinden biraz uzaklaşıp yarı şaka yarı ciddi türünden Zülfi yâre dokunan türden bir fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hem gülelim hem düşünelim türünden doktoralık bir fıkra…

Bir Tavşan önüne bir daktilo almış, tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor.

Oradan geçen bir Tilki:
- Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi yazıyorum.
- Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında?
- Tavşanların Tilkileri nasıl yedikleri hakkında!!!
- Yok, canım olur mu öyle şey, hiç Tavşanlar Tilki yerler mi?
- Olur canım, olur gel istersen, sana ispat edeyim.

Beraberce Tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer, tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder.

Daha sonra oradan geçen bir Kurt, Tavşanı görür.
- Hey Tavşan, ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi.
- Ne hakkında?
- Tavşanların Kurtları nasıl yedikleri hakkında!!!
- Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır?
- Gel istersen göstereyim...

Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.

Tavşanın yuvasını merak mı ettiniz? Manzara şudur:

Bir köşede Tilkinin kemikleri... Bir köşede Kurdun kemikleri...

Diğer köşede ise Tavşanın doktora danışmanı Aslan, kürdanla dişlerini temizliyor!

Fıkradan çıkan ana fikre gelince;

Doktora tezi yapmak için,

Tezin ne olduğunun önemi yoktur.

Konunun da önemi yoktur.

Önemli olan, tez danışmanıdır.

Sevgi ve Saygılar.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *