Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,6991 %0.01
50,2474 %0.16
5.945,24 % 0,73

İTİBARSIZLAŞTIRILAN MESLEK

YAYINLAMA:
Hızla değişen Dünyamızda değişmeyen tek şey, mükemmelliğe giden yolun “insan”dan geçtiği gerçeğidir. Toplumlarda bu gerçekten hareketle eğitilmiş insan gücüne ve bu gücü eğitenlere büyük önem vermişlerdir. Baş öğretmen Atatürk’de  bu gerçekten hareketle her fırsatta, bir ulusun gerçek kurtuluşunun “millî eğitim “de zafere ulaşmakla mümkün olacağını vurgulamıştır.

Cumhuriyetin geleceğini gençlere ,gençlerin geleceğinide öğretmenlere emanet eden Atatürk’  Çocuk olup sizlerin öğrencisi olmayı isterdim.Sizin başarınız cumhuriyetin başarısı olacaktır. Cumhuriyet sizden fikri hür,vicdanı hür,irfanı hür nesiller ister.Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’ Diyerek öğretmenlere olan güven ve samimiyetini dile getirmiştir.

Çankaya’daki evinde arkadaşlarıyla yaptığı bir söyleşide, bu mesleğe hak ettiği değeri veren ve  öven şu sözlerine tanık oluyoruz. “Benim asıl anlatılacak yanım öğretmenliğimdir. Topluma, ulusuma ben öğretmenlik yapabiliyorsam, beni onunla anlatın. Yoksa kazandığım zaferler, yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pek önemli değildir." Demiştir.

Böylesine önemli bir mevzuda öğretmenin kendisini mesleğine vermesi, mesleki onurunu koruması ve başarılı olması için  asla geçim sıkıntısı çekmemesi gerektiğini düşünen Atatürk,"Öğretmenlik,öteki serbest ve yüksek meslekler gibi giderek   ilerlemeye ve her şartta geçim rahatlığı sağlamaya elverişli meslek durumuna getirilmelidir. Yurdun özverili çocuklarından oluşmuş olan  öğretmenlerin aylıklarının yükseltilmesi    ve geçim sıkıntılarından kurtarılması zorunludur." Demiştir. 1923 yılı bütçesi hazırlanırken  de “Milletvekili maaşları ne kadar olsun?” sorusuna  “Öğretmenlerin maaşlarını geçmesin.”  Yanıtını vermiştir.O günün başöğretmeninin bugünün öğretmenine verdiği değere  bakınız. Nereden nereye? Bugünün öğretmeni  bir milletvekilinin maaşının onda birini ancak almaktadır.

Hakikaten bu meslek, dünyanın her yerinde ve her döneminde, milletlerin geleceğini inşa eden belki de en önemli ve en onurlu meslek olmuşken bizim ülkemizde zaman içerisinde değersizleştirilmesi oldukça düşündürücüdür.  

Cumhuriyet döneminin çağdaş tüm yapıtlarında emeği ve alın teri bulunan öğretmenler, Atatürk'ün direktiflerini her dönemde özveri ile yerine getirmiştir. Atatürk'ün sağlığında baş tacı edilen öğretmen, onun ölümünden sonra horlanmış, itilmiş adeta itibarsızlaştırılmıştır.  Fatih ve Atatürk gibi çağ açıp,  çağ kapatan, devlet kuran ulu kahramanlar  bile mesleğine saygı duymuş önünde saygıyla eğilmişken, günümüzde bu meslek mensuplarının  değersizleştirilmesi anlaşılır gibi değildir.

Atatürk'e “Başöğretmen” unvanı verilişinin 86'ıncı ve bu günün 'Öğretmenler Günü' olarak kutlanmaya başlanmasının 34. yılındayız. Adı kara olsada beyaz tebeşirli tahta önünde, yazarak, okuyarak aydınlık veren, ileriyi gösteren, çağdaşlığı özümseyen, Atatürk'ün ilkelerini yaşatarak izinden giden, olumsuzlukları, sıkıntıları, öğrencilerinin gözlerindeki ışıltıyla, unutmaya çalışan, vefakâr, cefakâr saygıdeğer öğretmenlerimiz. Gününüz kutlu olsun.    Selam ve Sevgiler…
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *