Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7078 %0.01
50,2018 %0.06
5.909,06 % 0,12

İyi de, Yetmez!

YAYINLAMA:
ORHAN SAHİR ESKİCİOĞLU YAZIYOR:

-GÜMÜP’ÜN GÜSİAD BÜNYESİNE DÂHİL OLMASI ÜZERİNE-

Geniş kapsamlı,son GÜSİAD toplanısıyle ilgi kanaatimi yazı başlığıyla özetlemek istedim; açılıma geçeyim.Nitel ve nicel  varlığıyla GÜMÜP katkılı GÜSİAD’dan teoriden-pratiğe geçişte  daha aktivist olması beklenir.ÇÜNKÜ:

“G”li derneklerin isim babası ve daha fazla ilgiye,himmete muhtaç  ilimiz Gümüşhane, bırakınız “dörtdörlük,üçlük,ikilik”i birçok meselede yurt genelinde son dörtlük  mağdurlar grubundadır,ÖZETLE:

*Artan göç ve azalan nüfus olgusu

*Küçükboy sanayiyiden fakir,büyük sanayiden yoksunluk..

*Son bir yılda  YENİ ŞİRKET kurulmayan dört ilden birisi olmak.

*Radyasyon değeri ölçümünde,sürekli ilkler arasında bulunmak.

*Kamu denetiminin yetersiz  oluşu,sivil toplum kuruluşlarının bu bağlamdaki varlık ve ağırlıklarının  hafif kalışı..

*Eğitim alanında ilk ve orta öğrenimde,”kefenin  yırtılmasına”rağmen,henüz istenilen ve olmasıgereken seviyeye ulaşamayış.

*”Kervan yolda dizilir”deyimini çağrıştıran,Gümüşhane Üniversitesi kervanı yola çıkalı bir hayli olmasına rağmen,dizilim,düzeltim tamamlanmadı.Bu konuda  en önemli ve ivedi olan YURT,probleminin birçok öğrenciyi yurtlarına/memleketlerine dönmeğe mecbur edişi..

*Yurt genelindeki deprem haritasında  1.Bölgede yer alan  KELKİT  ve ŞİRAN ilçelerimizde,bu bağlamda yapılması şart olan  teknik ve idari işlere gerekli önemin verilip,icraatın yapıldığından kuşku duyulması..

*İstihdam problem olmaktan çıksın da,nasıl çıkarsa çıksın, sakat mantığıyla hareket etmenin  doğurduğu,doğuracağı  sakıncaların gözardı edilmesi.Hiçbir ekonomik getirinin,insan ve çevre sağlığının karşılığı olamayacağı  tartışılmaz gerçeğinin bile ıskalanmasına rağmen,ekonomik i getirinin onca “iş riskine rağmen “devede kulak”bile olamayışı.Maden işletmecisi olan şirketlerin “sosyal sorumluluk”ları bağlamında  yapmaları gerekenlerin gerçekleşmeyişi, yerel piyasa için düşünülen  katma değerin,beklentilerin çok gerisinde kalması..
Bir kısmını nazara vermeğe çalıştığım meselelerimizin  GÜSİAD toplantısı gündeminde,yer bulamayışını,buldu ise,kamuoyuna yansıtılmayışını noksanlık olarak görüyorum.

“Ağaca takılıp,ormanı görmemek”gibi bir benzetme aşırılığına  sapmadan,eleştirimi dillendireyim:

“Organik tarım” konusunun il ve ülke  için taşıdığı önem tartışılmaz.Fakat,bu herşey demek değildir.

Tutalımki,merkez ilçedeki,madensel kirlenmeğe rağmen,il genelinde bu iş tıkırında gidiyor.

1.Derece deprem bölgesi olan,Köse ovasının birkısmı,Kelkit ve  Şiran’ın tamamında yani birinci deprem bölgesinin öncelikli  meselesinin bu  olması  gerekmez mi?

Bu gerçeğin veya en azından bakış açısının, GÜSİAD toplantısında gündem almayışı/gündeme alınmayışı tekrarlamalıyım ki bir ihmal  veya noksanlıktı,hem teknik bilgi,hemde uygulama Konuya ilişkin teknik bilgi ve tecrübesiyle ,muhterem YÜKSEL HAMZAOĞ’lu gibi bir uzmanın varlığı,hele de kuruluşun başında bulunması büyük bir şanstır. Yüksel bey,oluşturacağı ekibiyle Kelkit ve Şirana giderek, muhtemel bir deprem durumunda adı geçen ilçelerin konumu ve binaların durumu,yapılan yen i inşaatlarda şart olan kamu denetiminin  ne ölçüde yerine getirildiği konusunda bilgilenip,,bir sivil toplum örgütü   olarak gerekenleri yapmak,(varsa) uyuyanları uyandırmak..Yani,kamu denetim zaafını,kamuoyu etkinliğiyle dengeleme  gereği ihmal edilemez

“Yaptırım gücü “mü dediniz? Yasaların verdiği bu gücü kullanamayanlar için bumerang  etkisini yani..

Artık,”bile bile lâdes”dönemi sona ermeli.

Yasal yetkilerini kullanmayan/kullanamayanların elinden bu “eğlenceleri”resmen )çekilip,alınamazsa da,işlevsiz hale getirilmelidir.Bu da kamuoyu baskısı ve STK.ların daha aktif ve etkili olmasını gerekitrir

Kullanmadıkları/kullanamadıkları  oyuncaklar bile çocukların elinden alınır!

Kayıplar haddi aştı,yetmedi mi?
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *