Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,6991 %0.01
50,2474 %0.16
5.945,24 % 0,73

SALGININ GÖLGESİNDE

YAYINLAMA:

İnsanlar tarih boyunca kendilerini çaresiz bırakan ve hayatlarını tehdit eden birçok doğal felaket ve salgın hastalıkla karşılaşmışlardır. Bunlardan en sonuncusu ise Çin’de ortaya çıkan covid-19 salgınıdır. Uzun zamandır görülmeyen böylesi ölümcül salgının küresel yaygınlığı karşısında insanlar büyük bir şaşkınlık ve hatta şok yaşamaktadırlar. 

Bu süreçte birçok ülke, vatandaşlarının evde kalması, sokağa çıkmaması, karantina gibi uygulamaları başlatmak zorunda kaldı. Bu zorunluluklarda insanların gündelik hayatlarının ciddi şekilde etkilenmesine, çeşitli algılar ve duygular yaşanmasına yol açtı.

Pandeminin hızlı yayılması, ölümcül olması ve bitiş tarihinin bilinmemesi nedeniyle yaşanan bu belirsizlikler, özellikle kontrol duygusu yüksek olan bireylerde depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açarken, virüsle mücadelenin temel taşı olan sosyal mesafe de sosyal fobisi olan bireyleri oldukça rahatlattı. Zira bu kişiler, sosyal ortamlarda birebir ve yakın iletişimin azalması ve hayatın internet ve sosyal medyaya taşınmasından oldukça memnun kaldılar.

Örneğin, yüz kızarması korkusu olanlar, maske kullanımı nedeniyle yüzlerini saklayabildiler. Elleri terleyenler tokalaşmalardan kurtuldular. Aradaki sosyal mesafe nedeniyle göz kontağını da azalttılar.

Hatta misafirlik onlar için bir eziyetti. Misafirlikten de kurtuldular. Onların kâbusu haline gelen sosyal ortamlar ise çoğunlukla sanallaştı.

Okullar kapandığı için, sosyal kaygısı olan öğrenciler sınıf önünde ya da topluluk halinde yapılan aktivitelerden, yemekhanelerden, hatta çekindiği öğretmenlerinden bile kurtuldular. 

Çalışan sosyal fobikler için ise, toplantıların internete taşınması, iş yemeklerinin ertelenmesi, üst konumdaki şef ve müdürleri ile maruz kalmaları minimuma indirdi. Hatta öğretmenler, müdürler ve patronlar bile sanallaştı.

Sosyal fobikler bu süreçte hayatlarından memnun gözüke dursunlar toplumun diğer fertleri yeni hayata alışmada büyük zorluklar yaşadılar.  Zira hayatlarına giren pandemi belası onların sadece fiziksel ve ruhsal sağlığını değil, aynı zamanda aile hayatını, çalışma hayatını, eğitim hayatını, toplumsal değerlerini, dinî tutum ve davranışlarını, tüketim alışkanlığını ve eğlence anlayışını hatta günlük rutinlerini de değiştirip dönüştürebilecek düzeyde kapsamlı ve farklı etkilere yol açtı.

Hepimiz biliyoruz ki insanoğlunun çözemeyeceği bir sorun yoktur ve bu konuda da aşıyla beraber Koronavirüs’ün ve buna bağlı gelişen psikolojik etkilerin hayatımızdan çıkacağı günlerde olacaktır. Bu aşamaya gelene kadar biz bireysel olarak bağışıklık sistemimizi düşünüp koruduğumuz gibi ruhsal dengemizi de korumamız ve bu olumsuz duygularla sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı öğrenmemiz gerekmektedir. Salgının gölgesinde geçen 2020 yılının bugün son günü. Yeni yıl temennilerinizin gerçekleşmesi dileğiyle.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *