VAKİT TAMAMDIR

Batı dünyası, çizgi diziler ile 90 yılların kuşaklarına vermiş olduğu sosyo psikolojik etkiyi günümüz dünyasında misli ile geri kazanmaktadır. Çünkü kendi iç dünyalarında; süper adam, demir adam, örümcek adam, yarasa adam, he adam, be adam vb. gibi tüm tiplemeleri ile ciddi bir strateji ortaya koyarak, kültürlerinin yanı sıra birçok farklı ileri politikaları da bilinçlere yerleştirmişlerdir.

Batı, güçlü dijital kahramanlar ve hollywood şirketleri ile dünyanın tüm tehlikelerden kurtulabileceğini farklı akıl oyunları ve süslenmiş renkli çizgiler ile beyinlere kazımayı başarmıştır. Bu görsel sistem ile gelişen beyinler ise dünyada ne zaman bir çalkalanma yaşansa, bizi kim kurtaracak kelimeleri ağızlardan çıkmaya başlayınca, süper adamın coniler diyarında doğup büyüdüğü ve nasıl bir rastlantı ise kriptondan oraya düştüğü için o topraklardan geleceğini düşünmüşlerdir. Zaten dünyaya bir gök taşı çarpsa, dünya sular altında kalsa, uzaylılar istila etse, depremler ile yıkılsa bile dünyayı kurtaracak yegâne güç kendileri gibi göstermekte gün ve an itibari ile profesyonelleşmişlerdir.

Lakin batının, sözde dünyaya barış aşıladığı ve bu sebeple savaşıp durduğu anlamlı, başına taktığı şapkası düşmüş ve keli aleni görülmeye başlamıştır. Şuan, bu yazının kelimeleri bile kaleme alınırken hayatını kaybeden masum kadınların, çocukların, doğmamış bebeklerin, katilleri direkt olarak bu çakma dünya devleridir. Bunlar; an gelir Frenk, an gelir Anglo Sakson, an gelir Germen, an gelir Amerikan, an gelir italian ve alayı politikandır.

Kendi topluluklarını bin bir türlü yalan ile kandıran bu politik hadsizlere, bu sözde barış elçisi ama özünde ise katil olanlara, geçmişte olduğu gibi dur demenin vakti gelmiştir. Gün itibari ile; dünyaya balans ayarı veren ve dünyanın kendi eksenleri etrafında istedikleri hızla dönmesini isteyen güçlere dur diyebilecek yiğitlerin, bu topraklarda ki sayısı gitgide artmaktadır.

Birlik olma ve tüm dinamiklerimiz ile güçlü olma, bizlerin süper güç olma yolunda en önemli karar mekanizmalarımızdan biri olacaktır. Güzel ülkemiz içinde tüm farklı renkler, bizlerin gücüne güç katacak yegâne unsurlardır. Bu sebeple milli bir mücadele içine girdiğimiz bu dönemde artık doku ve renk farklılığını bir kenara itip, bizlerin ortak paydası olan değerlerimizi daha çok ortaya çıkarmanın vaktidir.

Eşsiz bir kimyaya sahip ortak paydamız; devletimiz, milletimiz ve bayrağımızdır. Bu birleştirici güç asla kopamayacak ilahi bir bağ ile bağlıdır. Buda bizi her dem diri tutacak ve tüm şer odaklara karşı koruyacaktır.

Artık küçük farkları bir yana bırakıp, sonlu veya sonsuz farklarda bir araya gelmenin, ayrımları bir kenara itip birlik olmanın, tam vaktidir.