Ara
Gümüşhane
Kapalı
-0°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7027 %0.01
50,2900 %-0.04
5.910,84 % 0,03

YAKIN TARİHİN DÖNÜM NOKTALARI

YAYINLAMA:
Türkiye’nin yakın tarihte bir kabuk değiştirdiği, kendine güven kazandığı, bölgesinde söz sahibi olmaya başladığı, ekonomik olarak güçlendiği, gelir düzeyinin arttığı tezini tamamen veya kısmen kabul ediyor isek, aşağıdaki tarihlerin sizler için önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün yazılanlara hayır dersek ve tezi kabul etmezsek o zaman bu tarihlerin sizler için anlamı sadece “eh işte” geçmişi hatırlamak adına güzel bir nostalji yolculuğu kabul edebilirsiniz. Her ikisine de hüsnü niyetle saygı duyarız.

YIL 1988: NEUCHATEL XAMAX – GALATASARAY MAÇI

Galatasaray Avrupa Şampiyonlar Kupasında İsviçre'nin Nöşetal Samaks takımıyla karşılaşmış İsviçre'de oynanan maçta ilk maçı 3-0 kaybetmiş rövanş maçını İstanbul'da oynarken herkes Galatasarayın turu geçeceğine inanıyor ve  50 bin taraftar Ali Sami Yen stadını İsviçrelilerin deyimiyle cehenneme çevirmişlerdi.   

İlk yarısı 1-0 biten maçın ikinci yarısında  maç 3-0 olmuş, Tanju Çolak orta sahadan aldığı bir topu ceza sahası yakınlarından rakip kaleye doğru öyle bir vuruyor ki top rakip kaleye doğru giderken bir yandan hız kazanıyor, bir yandan faso alıyor, dönerek havada geniş bir kavis yaptıktan sonra kalecinin uzanamayacağı bir köşeden rakip filelerle buluşuyor maç 4-0 olunca, İstanbul ayağa kalkıyordu. Bu kalkış sadece İstanbul'da değil, Türkiye'de de , değil, bütün dünyada Türkiye'nin yerinden doğrulması anlamına geliyordu. Maç 5-0 bittiğinde ise artık Türkiye başka bir coşku ırmağında sabahlara kadar uyumuyor, günlerce ve defalarca maçın kahramanlarına övgüler yağdırıyordu.

Bu ayağa kalkış sonrasında yine aynı takımımız 2000 yılında UEFA kupasında finalde Danimarka'nın Kopenhag kentinde karşılaştığı İngiltere'nin Arsenal takımı ile  0-0 biten maçı  penaltı atışları sonrasında 4-1 kazanarak Avrupa şampiyonu oluyordu. Bu özgüven devam ediyor yine 2002 yılında katıldığımız Dünya Kupasında Milli Takımımız Güney Korede dünya 3. oluyordu.1988 kadar katıldığımız uluslararası yarışma ve sportif karşılaşma sonrasında gazete manşetleri şöyleydi: “Yenildik ama ezilmedik”, “Elimizden geleni yaptık”, “İyi oynadık ama yetmedi” şeklinde iken 1988 sonrası artık maçlara asla korkarak çıkmadık.

5 NİSAN 2000

Bu tarihi belki çok kişi hatırlar, ama bu tarihin bir dönüm noktası olduğu konusunda şahsen ısrarcıyım. Şöyle ki; Mecliste anayasanın 69.,86.,ve 101 maddeleri üzerinde değişiklik önerisi o zamanın koalisyon hükümetinin milletvekilleri tarafından destek bulmuyor yani red ediliyordu. Neydi bu değişiklik ve neden tarihi bir dönüm noktasıdır: Bu yasa değişikliği ile 7 yıllık görev süresi dolan 9. Cumhurbaşkanının görev süresi uzatılacak ve bir 7 yıl daha görev yapması sağlanacaktı. Atatürk'ten sonra bütün cumhurbaşkanları 7 yıl görev yapmış ve yalnızca bir kez seçilmişken, bu yasa ile 9. Cumhurbaşkanına bir 7 yıl daha seçilme şansı veriyordu. Yasa geçseydi ne olurdu, geçmeyince Türkiye ne kazandı?. Yasa geçseydi 1960 yılından beri tekdüze hale gelmiş siyasi çekişmeler, statüko ve buna sebep olan siyasi aktörler bu süreci 7, belki onlarca yıl daha sürdüreceklerdi. Yasa geçmeyince10. Cumhurbaşkanı A.N. Sezer bütün partilerin ortak teklifi ile seçilmiş, sonrasında ise herkesin bildiği statükodan kurtulmuş yakın tarih yaşanmıştır.

1 MART 2003

Irakta nükleer silah var yalanı ile bu ülkeyi işgale kalkışan ABD ve koalisyon kuvvetleri bu emellerini en kolay gerçekleştirecekleri güzergah olarak Türkiye'yi seçmişler bunun üzerine TBMM yabancı askerlerin Türkiye üzerinden Irak'a geçişine izin  verecek teskereyi görüşmüş ve ret etmiştir. Sonrasında ABD ve çok uluslu koalisyon güçleri Irak'ı güneyden işgal etmişler, demokrasi getireceğiz dedikleri ülkede 1 milyon insanın ölümüne sebep olup Şii ve Sünni çatışmasını kalıcı hale getirip birde özerk bir Kürt bölgesi oluşturup ülkeden 2012 yılında çekilmişlerdir. Bu teskerenin TBMM de ret edilmesi ABD ile aramızı açsa da Ortadoğu'da akan kanın vebalinden bizi kurtarmış ve sonrasında gelişen olaylarla bizi bölgede sevilen ve kabul gören bir ülke haline getirmiştir.

Yakın gelecekte güzel dönüm noktaları görmek ümidi ile..
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *