Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7078 %0.01
50,2018 %0.06
5.909,06 % 0,12

YERİN ALTINDAKİLER

YAYINLAMA:

Allah dünya da yaratmış olduğu her şeyi insanoğlunun emrine verdi. İnsanoğlunu tüm varlıklar içerisinde en şerefli kılarak ona ayrı bir konum oluşturdu. İşte yer yüzeyindeki ve yerin altında ki her şeyi insana hizmetkâr kıldı. 

İnsan evladı bu nimetleri asırlardır kullanıyor. İnsanlık hayatının ortaya çıktığı günden şu ana kadar doğada her şey birbirini tekrar ve tekrar ediyor. İnsan zihni ile birlikte gelişen medeniyet kavramı yerin üstüne ve yerin altında kendisine verileni kullanarak gelişti.

Aslında işin temelinde yerin altındakini çıkartarak ona bir değer verip yerin üstündekine hâkim oldu. Tarla sürmek için çapayı yerin altından çıkardığı demirle yaptı tarım devrimini başlattı. Demiri işledi kılıç yaptı askeri devrimi başlattı. Demiri geliştirdi çelik yaptı sanayi inkılabını başlattı. Altın gümüş gibi madenlere değer yükledi ekonomik bir devrim yaptı. 

Yerin üstündeki hâkimiyet için yerin altına indi hep. En sonunda kendisini bile yerin altına koydu. Yerin altındaki o kadar önemliydi ki uzaya çıkma hevesiyle aynı oranda büyüdü. Ay’a yolculuk kitabını yazarken magma ’ya yolculuk unutulmamıştı.

İnsanlığın bugün içinde bulunduğu sıkıntıların bile en büyük sebebi yerin altındakiler. Koskoca Avrupa kıtası Alsas-Loren bölgesindeki kömür madenleri yüzünden savaşa tutuşmuştu. Ortadoğu bugün petrol yatakları için yağmalanıyor. 

Gümüşhane bile Gümüş madeni ile anılıyor. Çıkar bu coğrafyadan yerin altında olanı şehir olmasının bile bir vasfı yok. Tarihi süreçler içerisinde burada yaşayan medeniyetlerin tamamı bölgenin zengin yer altı kaynakları için bölgeyi tercih etti. Ortaya konan kültürel miras yerin altında olanların yer üstüne yansımasıdır. 

İnsan evladı tüm bu kaynakları yerin üstüne çıkarmak isterken yine kendini tüketti. Bir çok toplum yerin altından çıkardıklarına din diye inandılar. Efsanelere konu oldu madenler. Türkler Ergenekon’dan çıkarken demir dağı erittiler. Demir dağların tanrısına yemin olsun diye ant içtiler kimi zaman.

Dünya’ya yön veren devletler bile yerin altından çıkan madene göre şekil aldılar. Amerika Birleşik devletlerinin doğu batı arasında uzanan o meşhur demir yolu maden sahalarından geçirildi hep. Amerika’ya gidenlerin pek çoğu altın arayıcıları idi. Zaman geçti sinemalara konu oldu. 

Yerin altında çalışanlar gün geldi yerin üstünde çalışanlardan daha makbul kabul edildi. Yerin üstüne hükmedebilmek için bedeller ödenmesi gerekir çünkü. Aslında teknolojinin imkânları kullanılsa çok az kayıpla çıkılacak kazalardan insan evladının aç gözlülüğü yüzünden çok fazla kayıplar verildi. 

Ancak yine de vazgeçilmedi yerin altından. Yüzlerce binlerce hatta milyonlarca insan bu sahadan ekmek yediler. Her zaman karşı çıkanlar oldu. Yerin altında olan yerin altında kalsın diyenler hep vardı. Ancak yerin altından çıkanlarla bunu söylediler. İnsanoğlu hep yerin altına bağımlı yaşadı. Yer altında olanlar yer üstünü besledi ama er üstünde olanlar kendisini besleyene hep ihanet etti.

İşte öyledir yerin altı girmeyen bilemez. Girdikten sonra ise kimse söz söyleyemez…

Bu vesileyle 4 Aralık Dünya Madenciler gününü kutlarım…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *