Ara
Gümüşhane
Kapalı
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7000 %0
50,2576 %0.19
5.933,32 % 0,53
NASIL BİR EBEVEYN?

NASIL BİR EBEVEYN?

YAYINLAMA:
“Hiç bir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi bir miras bırakamaz.”
Hz. Muhammed (SAV)


Eğitimin anne karnında başladığı ve değişimin dahi gün ışığına çıkmadan değiştiği bir asrın içinde yaşıyoruz. Hz Ali (RA);

“Çocuklarınızı devriniz için değil, onları devirleri için yetiştirin” der.

O halde eğitim sacayağının en sağlam ayağı olan biz ebeveynler üzerinde olan sorumluğun varın siz farkında olun.

Doğru veya yanlış ancak eğitimin ve güzel sözün etkisi açısından her zaman dikkat çektiğim bir husus vardır. Yapılan deneyde bir Japon suya küfredince su karmaşık bir hal alırken tam tersi bir durumda suya şefkatli sözcükler ve övgü dolu sözcükler kullanınca suyun yapısı desenli bir çiçek modeline dönüşüyor olması ne kadar manidardır.
Çocuklarımız bizlerin en büyük hazineleridir. Onlar tıpkı bir su gibidir. Övgü dolu sözler, örnek davranışlar, doğru ve sağlam ilişkiler, dini, milli ve ahlaki eğitimler ve sağlam bir aile yapısı onun şekillenmeye başlayan hayatında rengârenk çiçek desenleri oluşturacaktır. Sağlam bir aile yapısında yetişen çocuklar erdem ve maneviyat açısından dört dörtlük bir hal alacaklardır.

Allah korusun tam tersi bir durumda aile içi şiddet, sürekli geçimsizlik, manevi ve ahlaki boşluk, içki, sigara ve diğer kötü alışkanlıkları model alan çocukların sonlarını tahayyül bile edemiyorum.

Küçüktür, bir şey olmaz, hele bir büyüsün sonra bakarız diye diye evlatlarımızı kendimizden, özümüzden, geleneklerimizden, maneviyatımızdan ve milli hasletlerimizden uzak tutuyoruz. Ve sonunda gayesiz, duyarsız, inançsız, büyük ve küçük tanımayan, kötü alışkanlıklara müptela, saygısız ve köklerinden utanç duyan bir manzara-i umumiye ile karşı karşıya kalıyoruz. İşte burada ah ve vah para etmiyor. Ah keşke demek artık çözüm üretmiyor.

Peygamber (S.A.V) Efendimiz Hadis-i Şerifinde şöyle buyuruyor:

"Ve külli rayiküm mesuleten...." "Hepiniz bir çobansınız ve hepiniz emrinize verilen sürüden mesulsünüz."

Tahrim Suresinin 6. âyet-i kerimesinde, Allahû Tealâ buyuruyor ki:

"Yâ eyyühelleziyne âmenû kuû enfüseküm ve ehliyküm nâren ."

“Ey iman edenler! Kendi nefsinizi ve emrinize verilen evlâdü iyâlinizi, (çocuklarınızı) ateşten koruyunuz.”

O halde biz aile efradımızdan ve çocuklarımızdan sorumlu isek, Rabbim’in tarifiyle eğer bir çoban isek ebeveyn olarak şu hususlara dikkat etmemiz icap etmez mi?

Empati kurun. (Kendinizi çocuğunuzun yerine koyun ve olayları öyle değerlendirin)

Karşılıklı saygıya önem verin. (Çocuğunuza saygı aslında kendinize saygıdır)

Her şeye rağmen sevin. (Sevgi en paslı kilitleri çözen anahtardır)

Çocuğunuza zaman ayırın. (Zaman her şeyin ilacıdır)

Çocuğunuza değer verin ve bunu hissettirin. (Onu adam yerine koyun)
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *