NEREDE YANLIŞ YAPIYORUZ

 “Karakter,  insanda mevcut olan manevî çizgilerin bütünüdür.”
Ahmet Hamdi Tanpınar

Mesleğimin 29. yılında şunu anladım ki eğitim her daim öğretimden daha evveli gelir ve eğitilmeyen insanlar ne kadar öğrendiğini sansa da karakteri olmadan hiçbir şeyi olmadığının farkında bile olamamaktadır.  

Hani karakter eğitimi dendiği zaman şu örnek aklımıza gelir. Öğretmen kara tahtaya 1 yazar “bu kişiliğiniz ve hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey” der. Sonra (1)’in yanına bir (0) koyar ve bu başarıdır. Başarılı bir kişilik (1)’i (10) yapar. Bir (0) daha bu tecrübedir. Ve (10) iken (100) olursunuz, 1000 olursunuz, 1000000 olursunuz. Böylece sıfırlar uzayıp gider. Ve sonra, eline silgiyi alıp, 1000000 rakamının en baştaki (1)’ini siler. Geriye bir sürü sıfır kalır. (000000): Ve hoca ağzındaki baklayı çıkarır:

“Eğer en baştaki kişiliğiniz giderse her şeyiniz sıfıra iner.” 

Her daim eğitimde model olarak sacayağını örnek gösteririz ya malumunuz sacayağının ilki aile, diğeri çevre ve üçüncüsü ise okuldur. Ailede eğitimini tam alamayan, ebeveynden gerekli altyapıyı tabiri caizse temelini alamayan çocuklar zaten bozulmaya yüz tutmuş çevrenin girdabında tamamen boğulmaya başlamaktadır. Son ayak okula yani öğretmenin eline teslim edildiğinde öğretmen Nasrettin Hoca misali ilkin o süreçte öğrendiği yanlışları silmekle işe başlamaya mecburdur. Kolayına kalkıldığında ise çürük temel üzerine sağlam inşa edilmeyen binaları bir zaman sonra yıkılmaya mahkûmdurlar.

Yüzde bilmem kaç küsurunun sözüm ona Müslüman sanıldığı güzel ülkemde İslam’a, Kuran’a, Peygamberlere, şeriata, dini ve ahlaki değerlerimize, kültürümüze sövüp saydığı bir güruh çıplaklığı moda, dine küfrü fikir özgürlüğü sanma cehaleti ile karşı karşıyadır.

Eğer bugün mukaddesatına en bağlı sandığımız Gümüşhane’de Kemaliye Camii’nde üst mahfilde ses yapan 3-4 yaşlarındaki çocukları azarlayan din adamları yüzünden bu çocuklar camiden, namazdan, kültürümüzden gitgide uzaklaşmakta, deizm ve ateizmin sapağında maalesef yoldan çıkmaktadırlar. Bugün o çocuklar maalesef bir okulumuzda kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’i tekmelerken sözüm ona yurdumun entelleri ve gerekli mercileri tarafından hiçbir ses, seda çıkmamaktadır.  

Çocuklarımızın kursağına haram, dimağına yalan yüklediğimiz müddetçe onlardan hayır beklemek mümkün olamayacaktır. Aliya İzzetbegoviç ‘davalar acı ile başlar refah içinde ölür’ derken bugün Gümüşhane’de ramazan ayında uluorta yerde sigara içerek okey oynayan ve nargile dumanı arkasında boğulan başörtülü kızlarımızı, mütedeyyin Anadolu insanının üniversitede adeta yaprak gibi açılan evlatlarını kastediyordu Allah’u âlem.

Lut Kavmini dahi kıskandıracak LGBT, moda sandığımız çıplaklık, Kuran’ı Kerim’e tekme atan genç, öğretmene sınıf içinde her türlü rezilliği yapan öğrenci ve bundan sonra daha ne olabilir diye çok merak ediyorum.

Bugün ders kitaplarımızda öncelik dini ve milli değerlerimizin ağırlıklı olması hakiki gerçeğidir. Bugün kökü dışarıda olan malum Survıvor, Yasak Elma, Aşk-ı Memnu, Biri Bizi Gözetliyor gibi programlar yerine TRT’nin tarihi dizleri yanında Gönül Dağı, Kara Tahta gibi öz kültürümüzü, milli manevi değerlerimizi, örnek öğrenci modelimizi gösteren yapımlara ihtiyacımız bulunmaktadır.

Evet, bu süreç sancılı, zorlu, meşakkatli ve yollarımız dikenli olsa da bizler yani ebeveynler, çevre ve okul olarak “İnci sancının mahsulüdür” hesabı sancı çekmeden refaha ulaşamayacağımızın bilincinde olacağız.

Son cümle Gümüşhane’de bu yıl görülen çıplaklık üzerine ninemin çok yıllar öncesinden sanki bugüne işaret ederek her zaman kullandığı bir cümle ile bitirmek istiyorum;

“Eskiden evden giyinip çıkarlardı, şimdi soyunup çıkıyorlar.

Ne diyelim Rabbim nefsimizi ve neslimizi ıslah eylesin. Kalın sağlıcakla.

YORUM EKLE
YORUMLAR
kenan okumuş süleymaniyee
kenan okumuş süleymaniyee - 1 yıl Önce

hocam hayırlı sabahlar ecdat osmanlı ne güzel söylüyordu edep yahu.