Parmak izi

Bu yazıyı okumaya başlarken lütfen elinizi açıp parmak uçlarınıza bir bakın. Bu bakış, normal günlerdeki bakıştan farklı olsun. İlk anlarda belki bir şey göremeyeceksiniz ama biraz daha dikkatli baktığınızda çeşitli girinti ve çıkıntılar dikkatinizi çekmeye başlayacaktır.

Yetişkin bir insanın başparmağının uç kısmının alanı ne kadardır dersiniz?.. Ortalama 6 cm2... 

İşte bu küçücük bölgede, parmak ucu derisindeki göz ile görülebilen çıkıntılar tarafından meydana gelen şekillere parmak izi denmektedir.

Parmak izlerimiz hayatımız boyunca aynı özelliği taşıyacak şekilde yaratılmıştır. Parmak izlerindeki bu değişmez ve herkes için farklı olan özellik, parmak izini kimlik tespitinde çok önemli bir konuma taşımıştır.

Parmak izi konusunda yazılmış pek çok ilmi makale mevcuttur. İşin teknik boyutuna biz burada girmeyeceğiz.

Bugün dünya nüfusu 7 milyara ulaştı…

Dünyada yaşayan yaklaşık 7 milyar insanın her birinin her parmağının ayrı bir izi mevcut.

Akılları zorlayan bir mükemmellik… İlim mükemmel olunca elbette ki sonuç da mükemmel oluyor.

6 cm2 lik küçük bir alan içinde 7 milyar farklılık…

Bu parmak izi olayını isterseniz bir de şöyle okuyalım: Bugün dünyada var olan insanlar, hatta ölmüş olan insanlar da dâhil olmak üzere yaratılmış tüm insanların parmak izini bilen biri lâzım ki, son doğan çocuğun parmak izini onlara benzetmesin.

Peki, şimdi kendimize soralım; bu derece geniş ve mükemmel bir takip ve tasnif işini yapabilecek birini tanıyor musunuz? Türkiye’de olmayabilir ama dünyanın her hangi bir yerinde veya üniversitesinde olabilir mi? Bakınız ben sizlere bu soruları sorarken bile, Türkiye’de en az 4 bebek dünyaya geldi ve biz onların hangi illerimizde dünyaya geldiğini bile bilmiyoruz, ama bu bebeklerin de parmak izleri 7 milyar insanınkinden farklı yaratıldı…
Böyle mükemmel bir iş tesadüfen olabilir mi? Hiçbir akıl sahibi, 7 milyar insanın parmak izlerindeki kusursuzluğun tesadüfen olduğunu söyleyemeyeceğine göre, O halde bu işi, ilmi ve kudreti sonsuz bir gücün yapması gerekmektedir ki, o güç de ancak Allah olabilir.

İlmî kaynaklara göre, insanoğlu, parmak uçlarındaki bu harika sırrı ilk defa 18.yüzyılda keşfetti. O günden bugüne kadar da olayın araştırması yapılmasına rağmen ve en gelişmiş bilgisayarlar da insanlığın hizmetinde olmasına rağmen halen tüm insanların parmak izleri bilgisayarlara aktarılamamıştır.

Bütün bu insanî acziyete rağmen hayat devam ediyor ve hayatın her yerinde olduğu gibi, insan yaratılışında da kusursuz işleyiş sürüp gidiyor.

Hayatın kusursuzluğu kusursuz bir yaratılış sistemini gösterirken, kusursuz yaratılış da kusursuz ve ilmi mükemmel bir Yaratıcı’nın varlığını gösteriyor.

Allah (c.c.)’ın;  kâinatın genişliği içinde, insan gibi aczi sonsuz bir varlığın her ferdinin parmağına kişiye özel şifre yerleştirerek, her bir insana ne kadar büyük önem verdiğini göstermesi; insan için en büyük iltifat kabul edilip, sonsuz bir mutluluğa ve daimi bir ubudiyete vesile olmalıdır.

( Yazarın “Oraya Gidip de Gelen Var” adlı kitabından alınmıştır.)
YORUM EKLE