SALGININ GÖLGESİNDE

İnsanlar tarih boyunca kendilerini çaresiz bırakan ve hayatlarını tehdit eden birçok doğal felaket ve salgın hastalıkla karşılaşmışlardır. Bunlardan en sonuncusu ise Çin’de ortaya çıkan covid-19 salgınıdır. Uzun zamandır görülmeyen böylesi ölümcül salgının küresel yaygınlığı karşısında insanlar büyük bir şaşkınlık ve hatta şok yaşamaktadırlar. 

Bu süreçte birçok ülke, vatandaşlarının evde kalması, sokağa çıkmaması, karantina gibi uygulamaları başlatmak zorunda kaldı. Bu zorunluluklarda insanların gündelik hayatlarının ciddi şekilde etkilenmesine, çeşitli algılar ve duygular yaşanmasına yol açtı.

Pandeminin hızlı yayılması, ölümcül olması ve bitiş tarihinin bilinmemesi nedeniyle yaşanan bu belirsizlikler, özellikle kontrol duygusu yüksek olan bireylerde depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açarken, virüsle mücadelenin temel taşı olan sosyal mesafe de sosyal fobisi olan bireyleri oldukça rahatlattı. Zira bu kişiler, sosyal ortamlarda birebir ve yakın iletişimin azalması ve hayatın internet ve sosyal medyaya taşınmasından oldukça memnun kaldılar.

Örneğin, yüz kızarması korkusu olanlar, maske kullanımı nedeniyle yüzlerini saklayabildiler. Elleri terleyenler tokalaşmalardan kurtuldular. Aradaki sosyal mesafe nedeniyle göz kontağını da azalttılar.

Hatta misafirlik onlar için bir eziyetti. Misafirlikten de kurtuldular. Onların kâbusu haline gelen sosyal ortamlar ise çoğunlukla sanallaştı.

Okullar kapandığı için, sosyal kaygısı olan öğrenciler sınıf önünde ya da topluluk halinde yapılan aktivitelerden, yemekhanelerden, hatta çekindiği öğretmenlerinden bile kurtuldular. 

Çalışan sosyal fobikler için ise, toplantıların internete taşınması, iş yemeklerinin ertelenmesi, üst konumdaki şef ve müdürleri ile maruz kalmaları minimuma indirdi. Hatta öğretmenler, müdürler ve patronlar bile sanallaştı.

Sosyal fobikler bu süreçte hayatlarından memnun gözüke dursunlar toplumun diğer fertleri yeni hayata alışmada büyük zorluklar yaşadılar.  Zira hayatlarına giren pandemi belası onların sadece fiziksel ve ruhsal sağlığını değil, aynı zamanda aile hayatını, çalışma hayatını, eğitim hayatını, toplumsal değerlerini, dinî tutum ve davranışlarını, tüketim alışkanlığını ve eğlence anlayışını hatta günlük rutinlerini de değiştirip dönüştürebilecek düzeyde kapsamlı ve farklı etkilere yol açtı.

Hepimiz biliyoruz ki insanoğlunun çözemeyeceği bir sorun yoktur ve bu konuda da aşıyla beraber Koronavirüs’ün ve buna bağlı gelişen psikolojik etkilerin hayatımızdan çıkacağı günlerde olacaktır. Bu aşamaya gelene kadar biz bireysel olarak bağışıklık sistemimizi düşünüp koruduğumuz gibi ruhsal dengemizi de korumamız ve bu olumsuz duygularla sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı öğrenmemiz gerekmektedir. Salgının gölgesinde geçen 2020 yılının bugün son günü. Yeni yıl temennilerinizin gerçekleşmesi dileğiyle.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Çağlayan Turhan
Çağlayan Turhan - 3 yıl Önce

Teşekkürler Mevlüt hoca...

ersin  avcı
ersin avcı - 3 yıl Önce

güzel bakış açısı güzel bir yazı

Metin SEVİNDİK
Metin SEVİNDİK - 3 yıl Önce

Tespitler çok doğru...
Müslüman Türk Toplumu olarak yapmamız gereken ama yapmadığımız bir çok insani ve ahlaki gelenek ,göreneklerimizde kovid 19 belasıyla hayatımızdan çıktı.!
Darısı YENİ Normallere...

rukiye ERGİN
rukiye ERGİN - 3 yıl Önce

Hocam en kısa zamanda bitecek inşAllah.