Ülkemizin tek kurtuluşu Anadolu kültürüdür.

Ama bunun için öncelikle Anadolu’yu Anadolu kültürüne geri döndürmemiz gerekli derken aklıma geldi;

Sahi neydi Anadolu Kültürü, ne yapardı Anadolu insanı.

Tohumlarını kendileri üretirdi.

Evini tarım arazisinin en verimli yerine değil tarımsal niteliği olmayan yerine yaparlardı.

Pişirdikleri her şeyi komşuları ile bölüşürlerdi, yani komşuda pişer komşuya düşerdi.

Bugün yönetenleri ağız dolusu ile eleştirirken bu çorbadaki tuzumuzu hiç düşünüyor muyuz?

Kaçımız köyümüzü terk etmeden önce ata tohumumuzu muhafaza altına aldık?

İşte almadığımız için bugün portakal fidesinden tutunda domates çekirdeğine kadar İsrail’e muhtaç olduğumuz için dolar kuru arttıkça raflardaki tarım ürünlerinin fiyatı artıyor.

Kaçımız köyümüzde kalıp üretime destek olmak yerine daha kazançsız ama ışıltılı şehir yaşantısını tercih ettik?

Bir çoğumuzun tercihi asgari ücretle şehir hayatı olduğu için bugün yumurtanın tanesini 2 TL ye yiyip sütün litresini 10 TL’ye içiyoruz.

Kaçımız günde on sayfa kitap okuyor, bir gazeteye göz gezdiriyor veya günde 1 tane de olsa makale okuyoruz?

Çok azımız yaptığı için bugün sorgulayıp aklımızı kullanmak yerine Siyonistlerin ve Emperyalistlerin aklı ile hareket ediyoruz. 

Telefon ekranlarından ibaret hayatımızda eleştirmenin hadsizliğini hiç çekinmeden, ar etmeden en ileri safta yer alarak gösteriyoruz. 

Önceliği cebini doldurmak olan 3-5 televizyon yorumcusunun bizim yerimize de düşündüğünü sanarak anlamsızca yaşıyoruz. 

İşin özü, sen bu ülke için ne yaptın veya ne yapıyorsun?

Tarihini ne kadar biliyorsun?

Ne kadar üretiyorsun?

Üretemedin anlarım ama ne kadar bilinçli tüketiyorsun?

Bir Jean pantolon üretimi için 11 ton su kirletirken kaçımız su ayak izimizi ölçtük?

Sahi dolabımda kıyafetim var bu yıl satın almayayım diyenimiz oluyor mu hiç?

Karbon ayak izi nedir, atık yağları ne yapmalıyım, geri dönüşüme ne kadar kıymet veriyorum diye onlarca soru sorun kendinize.

İşte ülkemiz ancak sen, sen ve sen yani bizler bu sorulara cevap verdiğinde refaha kavuşacaktır. Ne zaman ki biz üreten bir millet olacağız, ne zamanki bizler ‘’bilinçli tüketen’’ bir toplum olacağız işte bu ülke o zaman kalkınacaktır. Aksi halde yönetenimizin a kişisi olmuş iktidarda b partisi olmuş değişen hiçbir şey olmayacaktır.

Anadolu kültürü nedir?

Lütfen bu kısma kadar geldi iseniz bir düşünün, arayıp bir aile büyüğünüze sorun veya ufak bir araştırma yapın. Çok güzel şeylerle karşılaşacaksınız. 

Z Kuşağı

Bu ifadeyi dilimizden de zihnimizden de silmeliyiz. Okumaktan, araştırmaktan kopmanın bizi biz yapan değerlerden uzaklaşmanın adını Z kuşağı koymuşuz. Çocuğumuz nereye gidiyor diye hayıflanmak yerine ‘’ya işte bunlar Z kuşağı’’ deyip kendimizi çocuğumuzdan, çocuğumuzu da kendimizden uzaklaştırıyoruz. Neslimizi bir kalıba sokmak yerine bu hatadan bir an evvel vazgeçmeliyiz.

31.12.2021

Yılın son günündeyiz. 

Bugün israftan kaçının. Yılbaşı eğlencesi altında yapılan tüketim çılgınlığı zincirine katılmayın. Hediye almak yerine arkadaşınıza bir video mesajı göndererek: ‘’Bir ağaç daha kesilmesin, bir litre su daha kirlenmesin diye sana bu yıl başında fiziksel bir hediye yerine sevgimi iletiyorum’’ diyebilirsiniz.

Unutmayın!

Şu anda yer yüzündeki bütün motorlar kapansa, bütün ışıklar kapansa, bütün bilgisayarlar ve telefonlar kapansa yani karbon salınımını sıfıra düşürecek şekilde bütün elektronik işlevli ürünlerimizi kapattığımızda dünyanın 200 yıl önceki haline dönmesi için geçecek olan süre 35 yıl. Bu parağrafı defalarca okuyun ve artık israf etmekten kaçının.

Sağlıcakla kalın.