Yorgun ve Kırgın

Geçtiğimiz hafta sonu kendi sahamızda oynadığımız ve son dakikalarda yediğimiz golle berabere kaldığımız Beylerbeyispor karşılaşmasından sonra, Gümüşhanespor kulüp başkanı İdris Çimen'le ayaküstü bir süre sohbet etme imkânı buldum.

Çimen'i uzun yıllardır tanımam hasebiyle haleti ruhiyesini iyi biliyorum. Hayata hep olumlu bakan, neşeli, hepimizin ortak kullandığı deyimle deli dolu birisidir. Yani ufak tefek olayların kendisini üzmesine asla izin vermez.
Ancak bahsettiğim sohbete başlamadan önce Çimen'in
yüz hatlarını görünce, Onursal Başkanımız Sayın Osman Akgül'ün bir sözü aklıma geldi. Bundan 23 yıl önce yine bir kongrede eski başkan Kurban Karagöz için, 'Gümüşhanespor için bir kurban lazım. İşte size adıyla sanıyla bir kurban' ifadelerini kullanmıştı.

İdris Çimen'i gördüğüm zaman üzülerek gördüm ki, Gümüşhanespor'un son kurbanı o olmuş. O kadar bıkkın, yorgun ve doluydu ki, sözlerine kendine has üslubunun çok uzağında bir gerginlikle başladı.

Gerginliği; ne son dakikada yenilen gole, nede haftalar sonra Play-Off gurubunun dışına çıkmamızaydı.

Tüm üzüntüsü, yorgunluğu ve kırgınlığı Gümüşhaneliye, yani taraftaraydı. Hem bana hem de kendine nerede yanlış yapıyorum diye sorar gibi bir hali vardı.

Söylemleri çok açık ve netti. Gümüşhane'den maddi destek ümidini çoktan kaybetmiş ve haklı olarak manevi bir destek bekliyor. Çokta çarpıcı örnekler verdi. Mesela Mardinspor henüz puan alamamış, Diyarbakırspor sadece beş puan almış ama bu iki deplasmandaki seyirci sayısı ve oyun alanına olan etkisini anlatınca bende lafın bittiği yer dedikleri sınıra geldim. Bir başka örnekte bizim gibi Play-Off hesapları yapan Erzurumspor'dan verdi. Bu hafta Keçiörengücü karşılaşmasını yaklaşık 20 bin kişilik bir taraftar topluluğunun önünde oynamışlar. Rakibin 20 bin kişiye, sen 5060 kişiye oynayınca doğal olarak puan cetvelinde yer değişiyorsun. Bu da yetmiyor, belki de uzun yıllar bu kulübe hizmet edecek insana bıkkınlık getiriyor, daha bu işe ısınmadan soğutuyoruz.

Önceki haftalarda hava soğuktu ve gerçekten Yenişehir Stadyumunda maç izleme şartları zordu. Ya geçtiğimiz Pazar? Yaklaşık 20 derece sıcaklık, pırıl pırıl bir hava. Çay bahçeleri ve caddeler cıvıl cıvıl. Ama ne hikmetse sahada futbolcular oynarken, tribünde ise cinler top oynuyor.

Bahis firmalarına Gümüşhanespor karşılaşmalarındaki gelişmeleri ben aktarıyorum. Bana her karşılaşmanın devre arasında yaklaşık taraftar sayısını soruyorlar. İnanın her hafta sıkıla sıkıla söylediğim taraftar sayısını, bu hafta telafi ederken utandım.

Hafta sonu tatilinde sadece iki saatimizi neden ortak değerimize ayıramıyoruz, anlaşılır gibi değil. Küçük hesaplarla daha ne kadar yaşayacağız. Biri yönetime giremedim diye, biri çocuğu takıma girmedi diye, biri akrabasını takıma pazarlayamadı diye, biri takımda aktif görev alamadım diye hem kendi maçlara gelmiyor hem de gelen arkadaşına engel oluyor. Gerçi bu takımın ilin bütün talepleri karşılayacak kadar büyümediğini idrak edemeyecek kadar küçük beyinlerden başka da bir şey beklenemez.
Her yıl kulübün yükünü çekmesi için çalmadık kapı bırakılmıyor. Uzun yıllar il dışından yönetilince burun kıvıran çok oldu. Gümüşhane içinden bir başkanın çıkmasıyla hepimiz umutlandık ve mutlu olduk. Ancak gelin görün ki, il içindeki başkana il dışındakiler kadar destek olamadık.

Nihayetinde hem kendi içimizden hem de maneviyattan başka bir destek beklemeyen İdris Çimen bu ateşten gömleği giydi. Herkesin elinden geldiğince destek olması lazım. Saha sonuçları ne olursa olsun, yapılan bu fedakârlığın farkına varılması şarttır. Yoksa komşu iller Bayburt, Erzincan gibi profesyonel ligi sadece gazetelerden okuruz. Bu illerin tekrar profesyonel liglere çıkmak için nasıl çırpındıklarını futbolla ilgilenen herkes az çok bilir. Çok geç olmadan lütfen değerlerimize sahip çıkalım.
YORUM EKLE
YORUMLAR
mustafa kartal
mustafa kartal - 11 yıl Önce

bu şehrin genel rahatsızlığı bu beni niye almadın,işim düştü yapmadın bizim oğlanı niye işe almadın yok benden niye almadın ona niye verdin küçük hesaplar dedikodular aslında birebir insanlartla konuşsan herkes aynı dertden muzdarip buda acayip bir ironi.anadolu toplumunun değeri birlik beraberlik hoşgörü kardeşlik bu topraklarda filizlenmişken şimdi neden böyleyiz.sporda birlik olamadığımız gibi hiçbir alanda bir değiliz değerlerimizin farkında olabilmek ümidiyle..