ZİGANA SEVDAMIZ

Zigana tarihimiz yollarda izimiz var,

Her bir kilometrede derinde sızımız var.

İsmail HAYAL

Rahmetli Deli Fayık şafakla çekerdi 61 plakalı çift kabin kamyonu köyün harman yerine. Salı pazarında satılacak koyun, keçi, dana yüklenir önce arabanın kasasına. Sonra büyükler şoför mahalline yerleşirler. Fayık Emmi tatlı sert bir adam. Sırtında deri yeleği, ağzında bir kaçak sarma başında deri kasketi yan yatmış. Türk sinemasının kötü adamı Bilal İnci’ye benziyor.

Hem yükünü yüklemiş Trabzon limanından,

Göz gözü görmez olur tipisi dumanından.

Ve yola düşerdik her birimiz kasada hoplaya zıplaya. Eğer zemheri ayında ise kasaya monte edilmiş tezek sobasını yakardık. Sırasıyla Sarıçiçek, Akhisar, Arduç, Tandırlık ve yol boyu yer alan köylerden topladığı yolcularla Sobran’da bir çay molası sonrası varırdık Gümüşhane’ye. Yolda Fayık Emmiyi tanıyan trafik polisleri onu kızdırmak için başlar anons yapmaya. “Sayın köy kamyonu sağa çek” der demez Fayık Emmi şoför mahallinden adeta dışarı çıkarcasına döner onlara ve basar kalayı. Polisler gülerek tekrar bir anons daha yapar. “Lütfen Sayın Köy Kamyonu küfretmeyiniz...” 

Kar tünelinden geçtik Zehir Hüseyin solda,

Zigana et yerleri her birisi bir kolda.

Haftanın bir iki günü sadece Trabzon’a yolcu ve yük taşırdı Fayık Emmi. Eski transit yoldan vururdu Zigana’ya doğru. Dar ve engebeli yollardan giderken karşıdan bir otobüs veya kamyon çıkınca var sen seyreyle cümbüşü. Bir keresinde yolcu otobüsüyle kafa kafaya gelince kesinlikle geriye giderek yol vermez. Ufak bir inatlaşmadan sonra Fayık Emmi eline bir kem alır ve aşağı inerek arabaların köprüye yakınlığını ölçer. Koca otobüsü geri geri epey mesafeye yollardı. Çok sonraları tünel açılınca hem su içmek ve hem de Köstereli Kandazoğlu Ahmet’e para vermek için kesinlikle tünelin başında kısa bir mola verirdi.    

Kandazoğlu Ahmet'se tünelin bir ucunda,

Zemheri yaman esmiş tipi boran burcunda.

Bazen dağda Lütfi’nin yerinde karnımızı doyurur Kar Tünelinden geçtikten sonra Hamsiköy’de namaz molası verirken bizlerde sütlaca çalakaşık girişirdik. O yıllarda İran’a yük götüren Cedde Osman, Deli Abdul, Papaz Kamil, Ford Osman ve daha niceleri peş peşe dizilmiş Zigana’yı çıkıyordu ağır ağır.    

Rahmetli Cedde Osman çıkıyor ağır ağır,

Arkada Deli Abdul açılmış yaka bağır.

Yollarda araba ağır ağır ilerlerken kasada bizler arabanın içine giren ağaçlardan meyve toplardık. Biraz sonra yediğimiz elmalar ve sütlaçlar ağzımızdan burnumuzdan gelir zor bela Trabzon’a perişan bir şekilde varırdık. Fayık Emmi Akhisarlı, İşkilaslı ve Demirörenli yolcuları önce Arafilboyu’na, sonra Yenicuma ve Kuzgundere’ye bırakırdı.   

Hamsiköy'de bir mola vermeden geçmek olmaz,

Bu şehrin yeri başka gönülde yeri dolmaz.

Kış boyu yiyecek olduğumuz lor ve yağlar varillerle aşağıya indirilir ve kırk merdivenli sokağımızda yer alan daracık evlerimize taşınırdı. Bu hemen her yıl mütemadiyen devam ederdi. Zigana’dan her geçişimde içimi bir hüzün sarar. Kışın Gümüşhane Demirören Köyümü özler, yazın ise Trabzon’u özlerdim.      

Hayalî kaderimiz alnımıza yazılmış,

Mezarımız kim bilir hangi yerde kazılmış.

Not: Her biri 14,5 kilometreden toplam 29 km olan Yeni Zigana Tüneli nasip olursa Nisan-2023’te açılacak. Bu muhteşem eseri bölgemize ve ilimize kazandıran başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere emeği geçen herkese en kalbi şükranlarımızı sunuyorum.