

Bir Kalemin Ardında: Hasan Pir
Gümüşhane’de fikrin, eğitimin ve medyanın kesiştiği yerde bir isim çıkar karşımıza. Bu yalnızca kalemiyle konuşan biri değildir; yüreğiyle duyan, vicdanıyla yaşayan biridir. Kim bu? Derseniz kuşkusuz Hasan PİR deriz.
Ordu’da başladığı eğitim yolculuğu, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde olgunlaşır. Edebiyat onun için yalnızca bir bilim dalı değil, bir hayat biçimidir. Mezun olduktan sonra Gümüşhane Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak görev yapar. Sınıfında yalnızca bilgiyi değil, kültürü, karakteri, vicdanı ve maneviyatı da öğretir. Çünkü onun için insan, sadece akılla değil, kalple de inşa edilmesi gereken bir varlıktır. Öğrenciler onun kaleminden kelimenin özünü, anlamın derinliğini; duruşundan ise insan olmanın izzetini öğrenir.
Zamanla yöneticilik görevleri de üstlenir. Gümüşhane Millî Eğitim Müdür Yardımcılığı görevinde bulunur. Türkiye’de belki de ilk kez müdür yardımcısı düzeyinde önemli bir hizmeti, Gümüşhane’nin öğrenim durumunu bir alan çalışmasıyla gerçekleştirir. TÜİK kayıtlarındaki yanlışlıkları düzeltmede önemli bir hizmete imza atar. Eğitimin idari cephesinde de aynı titizlikle, aynı sorumlulukla hizmet eder. Onun bu çalışmaları İl Özel İdaresi radarına girer ve kendisine İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği olma yolunu açar. Yeniden yapılanma aşamasında olan bu kurumda 2 yıl görev yapar. Her makamda halka hizmeti, millete sadakati önceleyen bir duruş sergiler.
Gümüşhane Kent Konseyi başkanlığını yaptı 9 yıl. Bu görevi başkan vekili Ömer Salantur'la başarıyla yürüttü. Uygulama yönetmeliği dahil önemli işlerde imzası vardır.
Medya ise onun bir diğer yüzüdür. Olay Gazetesi’nde medya danışmanlığı yapar, köşe yazılarıyla kamuoyuna ışık tutar. Gündemi yorumlayan, geçmişe yaslanıp geleceğe işaret eden kalemi, şehrin vicdanı hâline gelir. Şimdilerde “Gümüşhane’den Haber” adlı internet haber sitesini yönetmekte; çağın dijital yüzüne, kültürle bezenmiş bir çizgiyle yön vermektedir.
Hasan Pir, mecelle maddesi gibi net ve sağlamdır: “Zararı izale etmek, menfaati celbetmekten evladır.” O da hayatı boyunca hep faydayı değil, hakkı öncelemiş bir fikir adamıdır.
Mütedeyyin bir inanç adamı olarak hac farizasını da eda etmiş, dünyaya karşı değil, hakikate karşı sorumluluk duyan bir gönül insanı olmuştur. Yaşamını gösterişten uzak, deruni bir çizgide sürdürmüş; kelamında yalnız aklı değil, imanı da mihenk taşı yapmıştır.
Edebiyatı, yöneticiliği ve basın tecrübesiyle sadece bir nesli değil, bir şehri etkilemiş; sözüyle ve duruşuyla iz bırakmıştır. O, öğretmenlikten idareciliğe, gazetecilikten internet medyasına kadar geçen yolculuğunda hep aynı sorumlulukla hareket etmiştir.
Bir kız bir erkek babası olan Sayın Pir, sade hayatını Kuşakkaya’nın doruklarından esen yeller ile Harşit Vadisi’nden yükselen enginlikler arasında dostlarıyla dostça yaşamaktadır.
Hasan Pir’in kalemi sadece yazmaz, inşa eder. O kelimelerle gönül köprüleri kurar; bilgiyi, ahlakı ve vefayı aynı cümlede buluşturur. Gümüşhane'nin belleğinde bir iz, geleceğinde ise hâlâ ışık olan bu müstesna isim, gösterişten uzak ama derinlikli bir iz bırakmıştır. Onu tanımak bir ayrıcalıksa, ondan öğrenmek bir kazançtır. Çünkü Hasan Pir, yaşarken yaşayan bir kültürdür.
Doğruyu söylemek, iyiyi yaşatmak, güzeli çoğaltmak istiyorsan adres belli: Hasan Pir