YOL(CU)
Yol gidenindir dediler gidebildiğim kadar gittim. O kocaman dünyaya sığamadım ve bunu anladığım anda daha fazla yol gittim. Her kırıldığımda yorulduğumda kaçtım yalnızlık ihtiyaç dedim bütün acılara kocaman kahkahalar attım ama yine olmadı. Neden bütün acılar yorgunluklar yoldan geçer hepsinin yükü yoldadır ağırlığı her şeyi kısacası. Aynı yoldan ölüm geçer, hüzün geçer, heyecan geçer, mutluluk geçer. O yoldan bir ben bir sen hiç geçemeyiz. Savunmasız çocuklar gibi ikimizin de evi var her birimizin kalbinde ama ne gelen var kapıma ne giden var kapımdan. Aynı anda bırakalım kılıçlarımızı savaş son bulsun dedim ama sen o hayatı seçtin. Yorgunsun yolcu; evet yollar bitmiyor gittikçe gidesin geliyor ama dönüş yolunu uzatıyorsun muhakkak dönüş olur. Ama ben çok doldum buna hayat denir mi? Bir gün gelecek her şey bitecek kavramını ben kabullenememişken başkalarına yapacağım her bir açıklama samimiyetsiz ve soğuk olacaktır. Sen seçilmiş değilsin herkes gibisin…
Kimsenin kimseye emanet edilemeyeceği çirkin ve buram buram pislik kokan dünyada yaşamanın verdiği ağırlık var üzerimizde. Atamıyoruz bazen de sürece ayak uydurmaya çalışıyoruz asla sorgu sual yok bodoslama dünyevi koşuşturmaya giriyoruz. Sonra gözümüzü açtığımızda çoktan kendimize geç kalmış oluyoruz. Bireysel adalet sistemi talep ediyorum senden koca dünya, sen nelere göğüs gerdin neleri tamir ettin nelere kimlere merhem oldun, bununda bir çaresi vardır inanıyorum ve hala düşünüyorum. Deli değilim sakin ol; sadece kendi elimle yaptıklarımın geri dönüşü korkunç hata nerde kimde her şeyi yaratana, toprağa bağlamakta yanlış. Ki zaten ne zaman beklentiye girsem bir utanma geliyor, yüzüm kızarıyor. Sonra dönüp şükrediyorum ya utanma arlanma kavramı hiç uğramasaydı bana, hayali bile çirkin kötü.
Herkes döksün bakalım taşlarını, kimin taşı siya kimin taşı beyaz. Kendinizi kaybetmeden yılanın gömleğini giyinmeden gardınızı almadan, sızlanmadan gelin acı bir kahve içelim sıfır şeker bir tebessüm geldi dimi yüzlere. Size en çok yakışan kıyafetlerinizi giyinin en güzel kokuları sürün kendinize kamufle edin bütün çirkinlikleri. Ben yalnızca empatimi giyineceğim ve adaletimi süreceğim mis gibi birde asaletimi takacağım koluma. Kimseye anlatamadıklarımı koyacağım asaletin içine hiç dökmeyeceğim orta yere asaletimi. Yolcu şimdi eğer hala yola devam etmek istiyorsan gidebilirsin ama döndüğünde aynı ben aynı bizi bulamayabilirsin. Bize dar geliyor şehir sık sık duvarlarla konuşuyoruz ne kadar inkar etsekte hepimiz biraz yalnız biraz yorgun biraz ölü ama diri rolü yapıyoruz. Mesela kötüyüz ama iyi rolü yapıyoruz. Yolcu herkese yetiştin ama hem kendine hem bana çok geç kaldın. Şimdi gizlenebilirsiniz ama sobe yakalandınız .