Türk milleti tarih boyunca hep mazlumun,garibin,kimsesizin,güçsüzün,zulme uğrayanın,haksızlığa uğrayanın yanında olmuştur.Bu kadirşinas duruş yüz yıllardır devam ede gelmiştir.
İslamiyet’le ilk tanışma savaşı olan Talas’tan başlayarak günümüze kadar bu durum daha da artarak devam etmiştir.
Osmanlı döneminde Yahudilere yapılan yardımlarda unutulmamalıdır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında aynı cephede omuz omuza savaştığımız Almanların Kudüs’ü kaybettiğimizde sokaklara dökülüp bayram ettiklerini de unutmayalım.
Arapların bir kısmının da bizi bazı zamanlarda sırtımızdan bıçakladığını unutmayalım.
Son yıllarda ise en büyük yardımı Ortadoğu’nun en iyi dansözlerinden (bu benzetme bana ait değil) biri olan Barzani efendiye yapmışızdır. Irak’ın içinde yeni bir devletçik başkanı olan bu dansöz bozuntusu kime de güveniyorsa (İlknur Çevik öyle diyor) aklınca dayılık yapıyor.
Babası Molla Barzani ölüm döşeğinde iken vasiyet ediyor çocuklarına : ‘’Türklerden başkasına güvenmeyin.’’ diye. Peki Barzani efendi ne yapıyor sıkıştın mı yetiş ey Türkiye. İşi de aştın mı efelik yapıyor.
Şimdi de önüne biri veya birileri yağlı bir kemik atmış onlar için hav hav yapıyor.
Şimdi bu yazıyı okuyan okuyucularımızın bir kısmında şu sözleri duyar gibi oluyorum:’Barzani’nin bu duruma gelmesinde bizim hiç mi suçumuz yok.’
Devlet politikalarında bazen zararına bile olsa bazı şeyleri görmezden gele bilirsiniz. O zaman ki şartlarda Barzani efendi ,merkezi Irak yönetimi İran yanlısı olduğu için denge unsuru olarak duruyordu ve destekleniyordu.
Ülkeler arasında dostluk hikayedir, önemli olan devletlerin çıkarıdır.
Barzani efendi bu referandum çıkışıyla neyin peşinde acaba?
1. Türkiye’den tavizler mi koparmak istiyor?
2. Irak’ı bölüp Türkiye’nin müdahale etmesinin kapısını aralayarak Musul'u 82. İlimiz mi yaptırma peşinde?
3. Yoksa Türkiye’nin gücünü mü test etme peşinde?
4. Irak’ta bir kargaşa ortamı çıkararak yeni bir dünya savaşı mı başlatarak tarihe geçme peşinde?
5. Büyük İsrail projesini adım adım uygulama projesine destek mi veriyor?( Bu arada Barzani efendinin Yahudi kökenli olduğuna dair söylentiler çıkmıştı bir zamanlar,O zatta bunları inkar etmemiş ve bir açıklama da yapmamıştı.)
6. Türkiye Cumhuriyeti Suriye’de gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı hareketini gölgede bırakmak için mi bu referandum kartını ileri sürüyor?
Bu tür soruları çoğaltmamız mümkün ancak başkası ne düşünürse düşünsün önemli olan bizim ne düşündüğümüzdür.
Bizim güvenliğimizi tehlikeye düşürecek oldu bittilere karşı önlemler almalıyız.Çünkü bu dansözün ne tarafa dönüp ne şekilde oynayacağını kimse kestiremez.Bu yazının yayınlandığı saatlerde referandum iptal dahi edilse bu tür oluşumların önüne geçmek için tedbirler almak zorundayız.Musul,Kerkük,Telafer, Süleymaniye hiçbir zaman Suriye’de oluşturduğumuz güvenli bölge topraklar kadar önemsiz değildir.
Kaldı ki Irak devletiyle yapılan antlaşmalarda Musul vilayeti Irak’a bırakılmış.Irak bölünecek olursa Türkiye garantör ülke olarak (zaten Misak-ı Milli sınırları içindeydi.) müdahale hakkı doğuyor.
Türkiye Cumhuriyetine düşen görev dostunu düşmanını iyi bellemelidir. Kime acıyacağımıza da iyi düşünüp karar vermeliyiz. Ortaya çıkabilecek yılanlarında başını zamanında ezmeliyiz ki Türkün kudretli elinden nasibini alsın.
Artık şunu da iyice anlamalıyız ki her şeye acırsak bir günde biz acınacak duruma düşebiliriz.