ALINLARINDAN ÖPÜLENLER

      Geçmişimiz, bugünü diri tutma adına bizim en önemli beslenme kaynaklarımızdan biri olmalıdır. Çünkü bir milletin hafızasının uyuşması, o milletin ölümle karşılaşması demektir. Oysa milli varlığımızın devamı, bu hafızanın sürekli canlı kalmasına bağlıdır. Bizler, atalarını bir yüce ülkünün, bir aziz devletin ve bir kutlu toprağın uğrunda şahadete uğurlamış bir neslin yetimleriyiz.
     Türk milletinin asil evlatları, tarihin hiçbir döneminde vatanı sadece bir toprak parçası olarak görmemiş, tarihin her devrinde vatanını canından aziz bilmiş, acılarını, hüzünlerini, sevinçlerini, ruhunu bu toprakların her zerresine işleyerek onu kutsallaştırmıştır.
Anadolu’yu vatan edindiğimizden beri milyonlarca şehit vermişiz ve yine bugünde şehit vermeye devam ediyoruz. Cennet vatanımızın her karış toprağını şehit kanlarıyla sulamışız. İşte bundan dolayıdır ki, yurdumuzun her çeşmesinden şehitlerimizin duası akar, her karış toprağından şehitlerin ruhu fışkırır. Onun için benim yurdumun çiçekleri, başka diyarlarda açan çiçeklere benzemez, benim yurdumun çiçekleri, hüzün kokar, hasret kokar, Mehmetçik kokar, vatan kokar.
     Vatanı ve namusu için bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girenler, şehitlik mertebesinin yüceliğini elbette ki bilirler. Şehitlik; yüce dinimizin belirlediği ve kutsal kitabımızda övgüyle bahsettiği bir kavramdır. Kuran’ı Kerimde Bakara Suresi 154. ayetinde ifade edildiği şekliyle “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Aslında onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz” denilmek suretiyle şehitliğin, Allah katında büyük bir değere ve yüce bir mevkie sahip olduğunu belirtilmiştir. Yine iki cihan serveri Hz. Peygamber (s.a.s.) buyuruyor: "Yeryüzündeki her şeye sahip olsa da, cennete giren hiç kimse tekrar dünyaya dönmek istemez. Ancak şehit, gördüğü hürmetten dolayı dünyaya dönmeyi ve on kere şehit olmayı arzu eder."
Cennet vatanın güzel evlatlarının, biran bile duraksamadan ölümle dansı göze almalarında ki sır, işte bu yüce inançta yatmaktadır.
      Onlar, vatan kokulu güldüler, bu vatan ve bu millet için soldular, Onların aziz hatıralarını yaşatmak için ne yapsak yine de bir şey yaptık diyemeyiz.
     ‘’Çanakkale Şehitlerine’’ adlı destanında Mehmet Akif, ne de güzel söylemiş:
     
     ‘’Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
      Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.’’ 
      Yüce Allah’ın, mekânlarını cennet ettiği ve ecdedının, o pak alınlarından öptüğü şehitlerimize rahmet diliyor; aziz hatıraları karşısında saygıyla eğiliyorum.     
YORUM EKLE