BAŞKENT’TİN ŞEREF MİSAFİRİ

Başkent’te bir yandan siyasi ve diplomasi trafiği yaşanırken diğer yandan da ayrı bir hareketlilik vardı. Ankara’nın şerefine şeref katılmıştı. Başkent, Zamanın büyük âlimlerinden Allah Dostu, Peygamber torunu Seyyid Abdulbaki Hz.ni geçen hafta misafir etmişti. Haliyle sevenleri Etlik Ovacık mevkiine akın etmişti. Ankara dışından ziyarete gelenleri de hesaba katınca Ankara trafiği bayağı bir hareketlenmişti öyle ki gece yarısında bile etlik yolunun araba ışıltıları kameralarda bir çizgi oluşturmuştu…

Horasandan gelen gönül erlerinin bayraktarı olan Gavs-ı Sani Hz. bir yandan Yesevi Rüzgârını Anadolu’ya yayarken diğer yandan dünyayı kuşatan Hz. Mevlana’nın” Ne olursan Ol Gel” felsefesini tövbe ile başlatıp ilahi rıza ve güzel ahlak atlasını ilmik ilmik kalplere nakşetmeye çalışmakta, zamanını gece gündüz hizmeti ile geçirmekte Ümmeti Muhammedin kurtuluşu için uğraşmaktadırlar…

Allah dostları, insanlara ilahi rıza yolunda rehberlik eden, ,muttakilerin tutanağı tevekkül edicilerin vesilesi olan, mütevazı insanlarla muhabbeti çokça olan, cömert ve güvenilir insanlardır… Onlara bakınca insan Allah’ı hatırlar. Allah Dostları Allah’ı hatırlatırlar…

Kolay değildir Allah dostu olmak. Herkes gibi yaşamak varken, hayatını Ümmeti Muhammedin kurtuluşuna adamak kolay olmasa gerek. Allah’a Dost olmak, O’nun Adının yanına adını dost olarak koyabilmek için yapılan fedakârlık için değer bakımından hayatını ortaya koymaktadır. Hayatlarını bu kutlu yola koymuş insanları aramak ve de bulmak gerekir. Ahmet Hamdi TANPINAR’ın çok güzel sözü ile : "Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kâfidir. En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız, hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız; hepimiz maziyi benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız" Evet, belki de sadece ve sadece aramak ve bütün kapıları çalmak bizim için kafi olacaktır. Bazı yollar vardır ki aramakla bulunmaz ama varanlar genelde arayanlar olmuştur derler büyüklerimiz...

Bu Coğrafyanın kutlu bir coğrafya olduğuna inanan birisi olarak, bu coğrafya da kıyamete kadar Allah Dostlarının eksilmiyeceği kanaatindeyiz.Bir takım çevreler inatla reddetmiş olsalarda,inkar etselerde bu durum gerçekleri değiştirmeyecektir.Hz.Mevlana,Hacı Bayram Veli,Ahmet Ziyauddin Gümüşhanevi öğretileri bu topraklarda hüküm sürmeye devam edecektir.

Saygılarımla...