BİR VE BERABERİZ

Aynı coğrafyada et ile tırnak,

Bir kilimde nakış hep aynı örnek

Gümüşhane Bayburt bir kardeş demek,

Biz ezelden ebet bir beraberiz.
İsmail HAYAL

Coğrafya insanın kaderidir demiş asırlar evvelinden İbni Haldun. Bizim nerede, hangi coğrafyada, kimin oğlu yâda kızı olarak doğacağımızı bilen tek hakiki güç Yüce Rabbimizdir. Efendimiz (SAV) veda hutbesinde buyurduğu üzere “üstünlük sadece takvada” olduğu hakiki gerçeğidir.

Birisi Kadırga bizimdir demiş,

Bir deist çıkmış da bir herze yemiş.

Bu şehir kanıyla bedel ödemiş,

Biz ezelden ebet bir beraberiz.

Asırlardan bir ve beraber olan Karadeniz bölgesinde malum şer güçler iller, ilçeler ve hatta köyler arasında bizi bölmek, parçalamak ve yok etmek emelleri uğruna aramıza ırkçılık, bölgecilik ve hatta mezhepçilik ve daha da vahimi şehirlerin takımların fanatikliği ile geldiler, geliyorlar ve hatta gelmeye de devam edeceklerdir.

Daha evvelinde kardeş şehrimiz, bölgenin ağabeyi Trabzon’dan çok sevdiğimiz saydığımız bir sanatçı ağabeyimizin yersiz bir uçak karikatürü aramızı açmaya muvaffak olamadı.

Sonrasında yine aynı şehrin komşu bir ilçe Belediye Başkanının Gümüşhane sınırları içinde hem Osmanlı ve hem de Cumhuriyet tapusu ile tescilli gözbebeği Kadırga’ya sahip çıkması ve hatta ileri giderek bizimdir demesine suhulet içinde bertaraf etmiş iken yıllardır bizim ilçemiz olan Bayburt’umuzdan kendisi ile iç çatışmalar yaşayan bir zat-ı muhterem kalkmış serhat ve kadim şehrimiz Gümüşhane’yi bölmeye çalışıyor.

Ağlar Baba dinler onu okuruz,

Biz aynı tezgâhta sevgi dokuruz.

Acımız aynıdır yaşlar dökeriz,

Biz ezelden ebet bir beraberiz.
 

Bu iki şehri birbirine düşürmek Zevraki ile Ağlar Baba’ya, Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri ile Dedem Korkut’a, Bayburt’un il olmasında en büyük paya sahip değerli Bakanımız Mahmut Oltan Sungurlu ile Ülkü Güney’i karşı karşıya getirmek demektir.

Bu iki kardeşi birbirine düşürmek yıllardır aramızda geçen o tatlı hatıraları hiçe saymak, iki şehrin hafızasını silmek demektir.

Geçmiş mazide kalmış, hangi il şehir olmayı hangisi olmamayı sorgulamak hiçbir kimseye, zümreye fayda getirmeyeceğini anlamak gerekir. Biz şimdi bu iki şehrin insanları olarak daha çok okuyarak, çalışarak, üreterek ve paylaşarak ülkemize verimli olmanın ve kardeşçe yaşamanın gerekleri üzerinde kafa yormalıyız. Böylesi küçücük hesaplar ile uğraşacak bir saniyemiz dahi olmamalıdır.   

Kimse ayıramaz bu iki canı,

İki şehir birden yürütür şanı.

Genç kardeşim sen tarihi tanı,

Biz ezelden ebet bir beraberiz.

Profiline baktığımda dini, siyasi ve ahlaki platformda resmen şovmenliğe oynayan bu zat-ı muhtereme cevaba bile gerek yok iken bu küçük coğrafyada kendisi ile barışık olmayan birine iki kardeş, canciğer şehrin evlatlarının irtibat etmeyeceğine yüzde bir milyon eminim.

Benim babaannem Bayburt’un Güneydere (Söfker) köyünden olsa gerektir ki şairliğim rahmetli babam Hoca Ahmet’in köy odalarında okuduğu Bayburtlu Celali, Ağlar Baba ve İrşadi Baba’nın deyişlerinden hâsıl oldu dersem yanlış olmaz sanırım.

Bir zamanlar “Erzincan vilayet, Gümüşhane ihanet” tezahüratları yapan her kim olursa olsun ciğerparemiz olan Kelkit ile Şiran’ı Erzincan’a, Kürtün’ü Giresun’a, Torul’u Trabzon’a, Köse’yi Bayburt’a asla ve kat’a bağlayamayacaklardır.

Hayalî bu şehir Osmanlı yurdu,

Bir iki edepsiz neden kudurdu.

Trabzon komşusu kardeş Bayburt'u,

Biz ezelden ebet bir beraberiz.

Ve son cümle Gümüşhane Bayburt ile, Trabzon ve Giresun ve hatta Erzincan ile birdir, beraberdir, kardeştir. Aksini düşünenler haindir, vatan düşmanıdır, fitnedir, fesattır vesselam. 

YORUM EKLE