GÜMÜŞHANE YAVAŞ (YAŞANILIR) BİR ŞEHİR Mİ?

Küreselleşmenin etkisiyle şehirler hızlı çalışılan, hızlı yaşanılan ve üretmekten çok tüketen, kendi kendine yetmeyen yaşam alanları haline gelmiştir. Kentler, kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkmış, insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekânlara dönüşmüştür. İnsanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları, sosyalleştikleri, el emeklerini birbirlerine sundukları sosyal korunaklar olmaktan gittikçe uzaklaşan kentler, insanların tüketim için yaşadıkları sahneler halini almıştır. Yaşamın hızlanması sonucu insanlar daha hızlı yemek yemek, daha hızlı alışveriş yapmak, gidecekleri yere daha hızlı varmak için belli bir tempo içinde koşturup durmaktadırlar. Bu yaşam tarzı bakkallar, manav, terzi gibi küçük esnaf yerine AVM’leri, çocuklarımızın oyun oynayacağı alanlar yerine otoparkları, daha çok park ve yeşil alan yerine geniş otoyolları hayatımıza sokmuştur. İnsanın en önemli değeri olan kısıtlı yaşamını sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, trafik, yalnızlık ve tüketimle harcaması modern yaşamın vazgeçilmezi olarak sunulmuştur.

İnsanların daha çok tüketmesi, bir yerden bir yere daha hızlı gitmesi için tasarlanan kentler insanları doğadan ve birbirlerinden kopartmış ve tek alternatif haline gelmiştir. Tüketim odaklı hayatın insanlara mutluluk ve huzur getirmediği, insanların farklı bir yaşam biçimi aramaları kentsel boyutta yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendirmelerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya koymaları fikrini ortaya çıkarmıştır.

Buradan bakınca acaba Gümüşhane’miz gerçekten yaşamın hızlanmasına karşılık daha yavaş bir şehir mi, daha huzurlu,  insanları daha mutlu bir şehir mi? Büyük alışveriş merkezlerinin olmaması bir avantaj mı? Avantaj olarak düşünülürse bu günlerde projesi olan bir AVM gerçeği ile karşı karşıyayız buna ne demeli. Huzurlu ve yavaş şehirlerde her şey korunduğu gibi tarihi yapılar da çok iyi korunmuş.

Gümüşhane’mizde tarihi evlerin, yapıların mimarisi korunmuş mu? Yeni yapılarda tarihi motifleri kullanmak acaba inşaat firmalarının aklından hiç geçti mi? Niye böyle bir şey düşünsünler neden böyle bir şeye yeltensinler ki? Böyle bir uygulama belki biraz daha masraflı olacak düşüncesiyle hemen ötelenmiştir. Bu nedenle böyle bir şey hiç düşünülmemeli hatta hemen bir tarafa atılmalı onlar için. Ne kadar çok kazanırım fikri her şeyin üstündedir onlar için. Şehirde maddiyatta yarışacakları insanları, çok kazanarak birer birer diskalifiye etmeli onlar. İki yıl içinde şu kadar beş yıl içinde şu kadar on yıl içinde bu kadar kazanma hedefleri koyanlar tarih sanat ve estetiği düşünebilir mi acaba. Bunu düşünmek biraz safdilli olmak demektir herhalde. Yavaş şehirlerde doğal yapı da mükemmel bir şekilde korunmuştur. Şehrin nefes alma alanlarının hepsi imara açılarak doğal yapı maalesef Gümüşhane’de yok edilmiştir. Bu kriter açısından bakıldığında şehrimizin sınıfta kaldığını göreceğiz. Yavaş şehirlerde kültürel ve folklorik değerler çok iyi korunmuştur. Bu konuda da iyi bir sınav verdiğimizi söyleyemem. İnsanlarımızın sıcakkanlılığı ve şehrimizin kalabalık olamama durumu, güvenli bir şehir olması dışında yavaş bir şehir olmadığımız açıkça ortada. Bu günden tezi yok kültürel değerlerimize, tarihi yapının korunmasına, doğal yapının korunmasına şehrin bütün yaşayanları olarak herkesin azami olarak dikkat etmesi gerekir ki yapılan hatalar tekrarlanmasın. Gümüşhane’miz gerçekten yavaş yani yaşanılacak huzurlu bir şehir olsun.

YORUM EKLE