Geçtiğimiz 15 Şubat Salı günü Gümüşhane’mizin kurtuluşunun 104. yılını kutladık. Tarihi şanlı zaferlerle dolu necip milletimiz için Anadolu memleketinin her karışı, her toprağı değerlidir. Elbette ki bu her karış toprağın düşman işgalinden kurtuluşu da bir o kadar kıymetlidir. Kurtuluş günleri ise her şehir için gurur kaynağı günlerdir. Çünkü o günlerin ardında nice şehit kanları, nice kahramanlık destanları ve nice yiğitler vardır. Neredeyse Anadolu’nun her köyünde, her beldesinde bu emsali az olan eşsiz kahramanlık destanlarına rastlıyoruz. Bu eşsiz hikâyelerden biri de şehrimiz Gümüşhane’de 1918 yılında yazıldı. Bu sebeple şehrimizin, vatanımızın kıymetini bilmek, bu mirası geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza anlatmak her bir vatansever insanımızın görevi olmalıdır. Yazımda vatan sevgisini anlatan özlü sözlere yer vermek istiyorum. Maksadım Anadolu’nun kurtuluşuna sebep olan anlamları yaşamak ve onları anlayarak kurtuluşun asıl manasına yanaşmaktır.

Vatan sevgisi imandan gelir.

Vatan sağlığa benzer, değeri, kaybedilince anlaşılır.

Vatan, çalışkan insanların omuzları üstünde yükselir.

İnsan vatanını sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir.

Sahipsiz vatanın batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.

Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa, vatandır.

Bir adamın kıymeti himmeti nispetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir.

Bir Reçete: Allah yolunda öldürülenler için “Ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz (Ayeti Kerime Meali).