BÖYLE Mİ OLMALIYDI?
YAYINLAMA:
Kelkit’ten değerli dostum, arkadaşım Selvet İnci sormuş:
“Kelkit Çayının sesinin duyulmasının adına Sayın Rüknettin Karaman zamanında kurulan Kelkit Platformunun akıbetini merak etmemek Kelkit`e ihanettir.
Kelkit Platformunun temel amacı, Kelkit Vadisi üzerinde yaşayan 2 milyon 800 bin insanımızın ekonomik seviyesini yükseltirken aynı zamanda da tarihsel, kültürel ve çevresel dokuyu koruyarak, gelişmişliği temin etmektir. Bunu biraz daha açarsak, en temel amaçlarımız su kaynaklarımızın ekonomik kullanılması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, erozyonun önlenmesi, meraların ıslahı, ormanların korunması ve çoğaltılması, Kelkit havzasında yaşayan bireylerin yaşam standartlarının yükseltilmesi, milli gelirin yükseltilmesi, havzanın turizme kazandırılmasıdır.
Son on yılda bu oluşum adına Kelkit Belediyesi ne yapmıştır?”
Sevgili Selvet’in bu sorusu bende derinlikli bir yaranın kabuğunu kaldırdı.
Kelkit için doğruluğuna inandığım en güzel sivil girişimlerden birisiydi Kelkit Platformu.
Kuruluşunu ve gelişimini yıllarca takip ettim. Bütün bir vadinin ayağındaki çok sayıda yerleşim birimini kapsayan bu bölgesel güç bölgenin geleceğine dönük çok büyük bir irade beyanıyla işe koyulmuş ve ulusal basına Kelkit ismiyle lanse edilmişti. Olayın çekirdeğinde Kelkit ismi etrafında büyüyen bir büyük düşence sistematiği vardı. Vadide aynı kaderi paylaşan insanların Türkiye’nin diğer bölgelerinde başarılmaya çalışılan bölgesel işbirliklerine örnek olabilecek bir dayanışmayla bir adaya gelmeleri, herkesi heyecanlandırmıştı.
Özellikle Rüknettin Bey’in bu konudaki istekli duruşu, girişimleri ve çabası her türlü takdirin üzerindedir. Rüknettin Bey’le defalarca Kelkit Platformu etkinlerine gittik. Hep ifade edilen düşünce şuydu: Kelkit, medeniyetin en önemli unsunu olarak suyun çıkış noktasında gözenin başını tutmaktadır. Kelkit konumu ve avantajlarıyla bölgenin lideri olabilecek bir gelişmişlik seyrini yakalayabilir.
Bölgesel gelişme stratejilerinde süreklilik çok önemlidir; aynı irade beyanında olgunlaşan kararlı adımların geniş zaman dilimlerinde olgunlaşıp hayata icraî birer faaliyet olarak dökülebilmesi gerekir. Onun için bölgesel gelişim stratejileri kısa zamanlı doyuma ulaşılabilecek çalışmalar değildir. Bölgesel işbirliklerinde sebatla aynı vizyoner bakış açılarının devam ettirilmesi gerekir.
Gelinen noktada, Kelkit Palatformu devamlılık arz eden bir irade beyanı ve kararlılığı sergilenemediği için ne yazık ki tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Kelkit Belediyesi 2003’ten sonra bu süreci iyi yönetememiş, sinerjisi her yana yayılan bu sivil organizasyonu iyi yönetmek bir kenara dursun, bu organizasyonun içeriğini ve mantalitesini kavrayamamıştır. Ben bu sürecin böyle sonuçlanacağını Kelkit Belediyesinin başında bulunan şahsın göreve geldiği ilk günlerde düzenlenen 2003 Taksim etkinliklerinde etrafa hayret ve garip bakışlarla baktığını gördüğümde anlamıştır. Belediyecilik ne yazık ki bir iki metre asfalt yama yapma ve altyapısı olmayan yolların üzerine taşeronlardan parke yapım hizmeti alınmaya indirgenmiş, Kelkit’in gelişimini okşayan yaklaşımlar ne yazık ki ıskalanmıştır. Kaç kez söyledim, bu gibi sıradan şeyleri yaparak siz eğer çok başarılı bir belediyecilik yapıyoruz diyorsanız, ya kendinizi kandırıyorsunuz, ya da vekaletini aldığınız binlerce insanı kandırıyorsunuzdur; ama olay, birkaç tane aklı evvelin kurnazca kamuoyunu yönlendirme gayreti olduğu için binlerce insanın aynı anda, aynı yalanlarla kandırılma ihtimali hiç yoktur.
Gelinen noktada Kelkit’in boşa geçmiş yıllarıyla hesaplaşması kaçınılmazdır. Dar alanda kısa paslaşmalarla, al gülüm ver gülüm ilişkileri çerçevesinde, uzak görüşlü vizyoner yaklaşımlarla zinhar yönetilemeyen Kelkit, (gülün asaletine kurban olmuşsunuz!) hiçbir albenisi olmayan yaklaşımlarla geleceğini arayamaz.
Kelkit avantajları çok iyi değerlendirildiğinde bölgenin yıldızı olabilecek bir ilçedir. Kelkit’in materyalini bilmeyen, insanını tanımayan, gizil gücünü fark edemeyen kerameti kendinden menkul siyasetçilerin işgüzarlıkla Kelkit siyasetine getirilerek iğreti bir şekilde monte edilmesi Kelkit’e ihanettir. Kelkit AK Parti iktidarında hiçbir büyük sorununu çözemeyen bir ilçe konumuna ge-tiri-lmiştir. Acı, derinlikli bir acıdır ve bütün düşünen beyinlere şu soruyu sormaktadır:
Böyle mi olmalıydı?
Kelkit Platformu etkinliklerine katılmak için Kelkit’e gelen Koyulhisar Belediye Başkanını Kelkit’te gezdirdikten sonra Başkan Bey’in Kelkit Çayı’na bakarak söylediği bir cümleyi hiç unutmuyorum: “Ali Bey, Kelkit Çayı boşu boşuna akıyor, biz sadece bakıyoruz!”
Kelkit’in boşa geçmiş yıllarının eşliğinde hemencecik yanı başımızdan akan zaman ırmağına yıllarca baktık, ama sadece baktık, suyu yönlendirmeyi, suyu tutmayı hiç düşünemedik. Medeniyetin en önemli unsurlarından su, bölgemizi ve çoraklaşan umutlarımızı yeniden diriltebilir. Ama bu imkân ve fırsat, hizmeti bulup, görüp, getirmeye muktedir insan materyaliyle olasıdır.
Bir insan değişir, Kelkit değişir; Kelkit değişir, Gümüşhane değişir.
“Kelkit Çayının sesinin duyulmasının adına Sayın Rüknettin Karaman zamanında kurulan Kelkit Platformunun akıbetini merak etmemek Kelkit`e ihanettir.
Kelkit Platformunun temel amacı, Kelkit Vadisi üzerinde yaşayan 2 milyon 800 bin insanımızın ekonomik seviyesini yükseltirken aynı zamanda da tarihsel, kültürel ve çevresel dokuyu koruyarak, gelişmişliği temin etmektir. Bunu biraz daha açarsak, en temel amaçlarımız su kaynaklarımızın ekonomik kullanılması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, erozyonun önlenmesi, meraların ıslahı, ormanların korunması ve çoğaltılması, Kelkit havzasında yaşayan bireylerin yaşam standartlarının yükseltilmesi, milli gelirin yükseltilmesi, havzanın turizme kazandırılmasıdır.
Son on yılda bu oluşum adına Kelkit Belediyesi ne yapmıştır?”
Sevgili Selvet’in bu sorusu bende derinlikli bir yaranın kabuğunu kaldırdı.
Kelkit için doğruluğuna inandığım en güzel sivil girişimlerden birisiydi Kelkit Platformu.
Kuruluşunu ve gelişimini yıllarca takip ettim. Bütün bir vadinin ayağındaki çok sayıda yerleşim birimini kapsayan bu bölgesel güç bölgenin geleceğine dönük çok büyük bir irade beyanıyla işe koyulmuş ve ulusal basına Kelkit ismiyle lanse edilmişti. Olayın çekirdeğinde Kelkit ismi etrafında büyüyen bir büyük düşence sistematiği vardı. Vadide aynı kaderi paylaşan insanların Türkiye’nin diğer bölgelerinde başarılmaya çalışılan bölgesel işbirliklerine örnek olabilecek bir dayanışmayla bir adaya gelmeleri, herkesi heyecanlandırmıştı.
Özellikle Rüknettin Bey’in bu konudaki istekli duruşu, girişimleri ve çabası her türlü takdirin üzerindedir. Rüknettin Bey’le defalarca Kelkit Platformu etkinlerine gittik. Hep ifade edilen düşünce şuydu: Kelkit, medeniyetin en önemli unsunu olarak suyun çıkış noktasında gözenin başını tutmaktadır. Kelkit konumu ve avantajlarıyla bölgenin lideri olabilecek bir gelişmişlik seyrini yakalayabilir.
Bölgesel gelişme stratejilerinde süreklilik çok önemlidir; aynı irade beyanında olgunlaşan kararlı adımların geniş zaman dilimlerinde olgunlaşıp hayata icraî birer faaliyet olarak dökülebilmesi gerekir. Onun için bölgesel gelişim stratejileri kısa zamanlı doyuma ulaşılabilecek çalışmalar değildir. Bölgesel işbirliklerinde sebatla aynı vizyoner bakış açılarının devam ettirilmesi gerekir.
Gelinen noktada, Kelkit Palatformu devamlılık arz eden bir irade beyanı ve kararlılığı sergilenemediği için ne yazık ki tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Kelkit Belediyesi 2003’ten sonra bu süreci iyi yönetememiş, sinerjisi her yana yayılan bu sivil organizasyonu iyi yönetmek bir kenara dursun, bu organizasyonun içeriğini ve mantalitesini kavrayamamıştır. Ben bu sürecin böyle sonuçlanacağını Kelkit Belediyesinin başında bulunan şahsın göreve geldiği ilk günlerde düzenlenen 2003 Taksim etkinliklerinde etrafa hayret ve garip bakışlarla baktığını gördüğümde anlamıştır. Belediyecilik ne yazık ki bir iki metre asfalt yama yapma ve altyapısı olmayan yolların üzerine taşeronlardan parke yapım hizmeti alınmaya indirgenmiş, Kelkit’in gelişimini okşayan yaklaşımlar ne yazık ki ıskalanmıştır. Kaç kez söyledim, bu gibi sıradan şeyleri yaparak siz eğer çok başarılı bir belediyecilik yapıyoruz diyorsanız, ya kendinizi kandırıyorsunuz, ya da vekaletini aldığınız binlerce insanı kandırıyorsunuzdur; ama olay, birkaç tane aklı evvelin kurnazca kamuoyunu yönlendirme gayreti olduğu için binlerce insanın aynı anda, aynı yalanlarla kandırılma ihtimali hiç yoktur.
Gelinen noktada Kelkit’in boşa geçmiş yıllarıyla hesaplaşması kaçınılmazdır. Dar alanda kısa paslaşmalarla, al gülüm ver gülüm ilişkileri çerçevesinde, uzak görüşlü vizyoner yaklaşımlarla zinhar yönetilemeyen Kelkit, (gülün asaletine kurban olmuşsunuz!) hiçbir albenisi olmayan yaklaşımlarla geleceğini arayamaz.
Kelkit avantajları çok iyi değerlendirildiğinde bölgenin yıldızı olabilecek bir ilçedir. Kelkit’in materyalini bilmeyen, insanını tanımayan, gizil gücünü fark edemeyen kerameti kendinden menkul siyasetçilerin işgüzarlıkla Kelkit siyasetine getirilerek iğreti bir şekilde monte edilmesi Kelkit’e ihanettir. Kelkit AK Parti iktidarında hiçbir büyük sorununu çözemeyen bir ilçe konumuna ge-tiri-lmiştir. Acı, derinlikli bir acıdır ve bütün düşünen beyinlere şu soruyu sormaktadır:
Böyle mi olmalıydı?
Kelkit Platformu etkinliklerine katılmak için Kelkit’e gelen Koyulhisar Belediye Başkanını Kelkit’te gezdirdikten sonra Başkan Bey’in Kelkit Çayı’na bakarak söylediği bir cümleyi hiç unutmuyorum: “Ali Bey, Kelkit Çayı boşu boşuna akıyor, biz sadece bakıyoruz!”
Kelkit’in boşa geçmiş yıllarının eşliğinde hemencecik yanı başımızdan akan zaman ırmağına yıllarca baktık, ama sadece baktık, suyu yönlendirmeyi, suyu tutmayı hiç düşünemedik. Medeniyetin en önemli unsurlarından su, bölgemizi ve çoraklaşan umutlarımızı yeniden diriltebilir. Ama bu imkân ve fırsat, hizmeti bulup, görüp, getirmeye muktedir insan materyaliyle olasıdır.
Bir insan değişir, Kelkit değişir; Kelkit değişir, Gümüşhane değişir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
