GEZİ ÇARKI
YAYINLAMA:
Önce biriken enerji üzerinde durursak:
-10 TL olan ilaçlar 4 TL ye indi.yani % 40 düşüş oldu bu demektir ki:ilaç sektöründe kar marjı % 40 azaldı.
-TOKİ tarafından 300 Bin konut yapıldı. Dar ve orta gelirli insanlar ev sahibi olurken inşaat sektöründen geçinen müteahhit kesim zarara uğradı, daha doğrusu tatlı kar dönemi kapandı, kazançları azaldı.
- Kenar mahallede oturan itibarsız kesim merkeze geldi ve yeni itibarlı insanlar ortaya çıktı. Merkezi yıllardır ellerinde bulunduran ve her halükarda itibarlarını ve nüfuzlarını koruyan elit bürokrat ve zengin aileler merkezin dışında kaldılar veya kalmak tehlikesi ile karşı karşıya geldiler.
-Enflasyon %60 seviyelerinden % 6 seviyesine inince, sadece enflasyondan geçinen para ile para kazanan, devalüasyon ve enflasyon aşkı ile servetlerine servet katanların karlarında ve yaşantılarında ciddi düşüşler oldu.
- Kamu görevi yaparken kendilerine dokunulmazlık zırhı ihdas edip hiçbir eylemlerinde yargı önüne çıkarılamayanlara dokunuldu ve yargı önüne çıkarıldılar.
- Modern yaşam anlayışı kendilerine ayrıcalıklı bir sınıf oluşturan elit insalar bindikleri uçakta, tatil köyünde, plajda, trende hiç alışık olmadıkları insanlarla aynı ortamı paylaşmak zorunda kaldılar ve bu durumu hiç hazzetmediler.
…………………………………………………………………
Şimdi gelelim: bu biriken enerjiyi ortaya çıkaran faktörlere:
-Ağaçların kesilmemesi ve gezi parkının yerine herhangi bir bina yapılmamasına yönelik gençlerin masum isteği doğru okunamadı, üzerlerine biraz sert gidilerek konunun başka mecralara çekilmesine sebebiyet verildi.
- Alkol düzenlenmesi ile ilgili gelen itirazlara karşılık yapılan söylemlerde “ayyaş” sözcüğünün telaffuz edilmesinin doğuracağı “toplumsal ayrışma ”ihtimali göz ardı edildi.
- 90 sonrası gençliğin talepleri diğer anarşi isteyen, kaos isteyen, kötü niyetli insanlardan ayırt edilmede profesyonel davranılamadı. Masum demokratik taleplerin anarşinin elinde oyuncak olması yolu açıldı.
-Özel yaşam alanlarına müdahale edileceği korkusunu ve fobisini üzerinden atamayan insanların endişelerini büyütecek söylemlerden kaçınılmadı. Yani merkezi söylemler terk edilerek uç söylemler öne çıkarıldı.
Siyasal iktidarın ülke içinde ve ülke dışında giderek artan itibarı ve özgüveni belli bir noktadan sonra kıskanılan ve bir an önce aşağı çekilmesi gereken bir zirve olarak görüldü.
- Basın ve sanat dünyası olayın başlangıcında kötü bir sınav vererek toplumu kutuplaştırdı.
- Dünya basınının ve iki yüzlü Avrupa devletlerinin bu olayıda Türkiye aleyhine fırsat çevirme istekleri göstericileri ateşledi.
Hülasa Türkiye bir sınavdan geçti…
Yazılı ve sözlü sınavdan sizce kaç aldı:
Sizin notunuz önemli ama Türkiye’nin geleceğine yönelik sıfırcı hoca rolü oynamayın.!
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
