Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7088 %0.02
50,1923 %0.05
5.963,09 % 1,03
MEMLEKETİMİN

MEMLEKETİMİN

YAYINLAMA:

Kuşakkaya yaslı zirvesinde kar,
Zemheri gönlümde hikâyesi var.
Bir vargit çiçeği gül çehreli yâr,
Yücedir dağları memleketimin.
İsmail HAYAL

Bu şehrin en uzak ve en mahrum köylerinden biri olan Demirören Köyü’nde bir tandırın kenarında altı yaşında geçirdiği havale sonucu sağır ve dilsiz kalan bir anneden dünyaya gözlerimi açtığımda 1969 yılının Mayıs ayının yirmi üçüydü. Çocukluğum tam bir sefalet içerisinde köyde ve Trabzon Arafilboyu Mahallesindeki 28 metrekarelik rutubetli bir evde geçti. Üniversite ilkokuluna giderken kilomun yarısına denk boya sandığı ile hayata çok erken başladım.

Tandırın isi var nasır elleri,
İki yana düşer saçın telleri.
Gümüşten bir masal şeker dilleri,
Bahardır bağları memleketimin.

Yetenekli ama bir o kadar da talihsiz ve çaresizdim. Hayatımın ilk ve en büyük hatası Trabzon Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü ile gerileme dönemine girsem de Gazi Üniversitesi’ni kazandım. İkinci büyük hatam aynı yıl Trabzon birincisi olarak kazandığım Radyoloji Teknisyenliği yerine okumayı tercih ettim.

Hayatımın bu dönemlerini çıkardığım Ekmek Arası Domates öykü kitabımla sizlerle samimi bir şekilde paylaştım. Trabzon’da Uncu Çaykaralı Hacı Seyfettin Alkan ile oduncu Rahmetli Yılmaz Sunguroğlu’nun dükkânları arasında ekmeğimi kazandım. Üçüncü ve en büyük hatam doksan üç yılında evlendim. Doksan dört yılında Kars Kağızman’da ilkokul öğretmeni olarak göreve başladığımda oğlum Ahmet Huzeyfe’yi kucağıma aldım. Doksan yedide kızım Merve Nur’um dünyaya geldi.

Zigana yüreğim hazan mı kış mı,
Canca Kalesi'nden kartal bakış mı.
Gurbetten sılaya türkü yakış mı,
Hasrettir yolları memleketimin.

Doksan yediden bu yana beş yılı Kürtün olmak üzere bu şehrin bağrında eğitimci olarak yaşamaktayım. Bu zaman zarfında yüzlerce öğrencimizin sol yanına dokunarak onların eğitimlerinde faydalı olmaya çalıştım. Sayısını bilemediğim öğrenciye burs ve yardım sağladım. Gümüşhaneli hepsi rahmete kavuşan Hıfzı Kenan Çetiner, Ömer Faruk Hayal, Rafet Ataç ve Birol Hayal’le irtibata geçerek bu şehre kütüphane, kırtasiye, giysi, donatım malzemesi, gıda, kitap, burs, tekerlekli sandalye, araba vb katkıları sağlamada aracı oldum.

Öğretmenliğimin yanında Kuşakkaya, Gümüşkoza, Gümüşkent ve Gümüşhane Olay gazetelerinde bini geçen köşe yazıları, Hayal Dükkânı kültür sanat sayfası ile Gümüşhane Köyler Destanı ile yirminci kitabıma imza attım.

Tomara çağlıyor bestesi hüzün,
Karaca efsunkâr tarihi sözün.
Ziyaüddin dosttan beslenir özün,
Nasırdır elleri memleketimin.

Bu süreçte beni seven kadar sevmeyen insanları kazandım. Yeri geldi en ağır ithamlarla karşılaştım. Siyasi çizgi olarak gözümü Rahmetli Turgut Özal, sonrasında Rahmetli Necmettin Erbakan, yine rahmetli Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ve son olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın çizgisinde buldum. Ancak diğer siyasi, dini ve içtimai ile asla polemiğe girmedim. Çıkardığım eserlerde insanı dini, mezhebi, siyasi görüşüne göre asla kategorize etmedim.

Harşit'in ninnisi aklıma vurur,
Çekildi med cezir gözeler kurur.
Kadırga misali horona durur,
Sevdadır telleri memleketimin.

Ancak devletime, milletime, bayrağıma, inancıma hakaret edenleri asla sevmedim, sevemedim. Bu şehre sevdamızın gereği her Gümüşhaneliye kucak açtım. Eserlerimin içinde her görüşten, her inançtan insanları görebilirsiniz. Benim ortak paydam Gümüşhane ve Gümüşhanelidir. Ancak vatana, devlete, bayrağıma ve imanıma hakaret eden her kim olursa karşısında dimdik durmaya çalıştım.

Haksızlık yapan, beni sürgünle, görevime son vermekle tehdit eden birkaç kendini bilmeze sadece acıdım ve güldüm geçtim.

Zilli kilim dokur gelini kızı,
Zemheride yakar İbrahim közü.
Zevraki Baba'nın felekten sözü,
Ağıttır dilleri memleketimin.

Bugün emekliliği yakalamış, dede olmaya sadece bir ay kalmış mutlu bir Gümüşhaneli kardeşiniz, ağabeyiniz, öğretmeniniz olarak elli dört yaşının içerisine girmiş bulunmaktayım. Mevlana’nın dediği gibi nice insanları gördüm sırtında elbisesi yok, nice elbiseleri gördüm içinde maalesef adam yok modundayım.

Hayali'nin derdi vatanı için,
Bu yolda ağarır besbelli saçın.
Kervanlar kaldırır gurbete göçün,
Goncadır gülleri memleketimin.

Ezcümle bu memlekete sevdamızı, insanlığımızı, vatan ve millet aşkımızı kimsenin tartışmasına meze yapmadım, yaptırmayacağım. Kalın sağlıcakla.   

NOT: Son eserim GÜMÜŞHANE KÖYLER DESTANI kitabımdan almak isteyenler [email protected] adresine veya 0530 607 29 29 numarasına whatsap’tan adres yazabilirler.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *