Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7064 %0.01
50,1936 %0.06
5.956,91 % 0,93

Yorgun ve Kırgın

YAYINLAMA:
Geçtiğimiz hafta sonu kendi sahamızda oynadığımız ve son dakikalarda yediğimiz golle berabere kaldığımız Beylerbeyispor karşılaşmasından sonra, Gümüşhanespor kulüp başkanı İdris Çimen'le ayaküstü bir süre sohbet etme imkânı buldum.

Çimen'i uzun yıllardır tanımam hasebiyle haleti ruhiyesini iyi biliyorum. Hayata hep olumlu bakan, neşeli, hepimizin ortak kullandığı deyimle deli dolu birisidir. Yani ufak tefek olayların kendisini üzmesine asla izin vermez.
Ancak bahsettiğim sohbete başlamadan önce Çimen'in
yüz hatlarını görünce, Onursal Başkanımız Sayın Osman Akgül'ün bir sözü aklıma geldi. Bundan 23 yıl önce yine bir kongrede eski başkan Kurban Karagöz için, 'Gümüşhanespor için bir kurban lazım. İşte size adıyla sanıyla bir kurban' ifadelerini kullanmıştı.

İdris Çimen'i gördüğüm zaman üzülerek gördüm ki, Gümüşhanespor'un son kurbanı o olmuş. O kadar bıkkın, yorgun ve doluydu ki, sözlerine kendine has üslubunun çok uzağında bir gerginlikle başladı.

Gerginliği; ne son dakikada yenilen gole, nede haftalar sonra Play-Off gurubunun dışına çıkmamızaydı.

Tüm üzüntüsü, yorgunluğu ve kırgınlığı Gümüşhaneliye, yani taraftaraydı. Hem bana hem de kendine nerede yanlış yapıyorum diye sorar gibi bir hali vardı.

Söylemleri çok açık ve netti. Gümüşhane'den maddi destek ümidini çoktan kaybetmiş ve haklı olarak manevi bir destek bekliyor. Çokta çarpıcı örnekler verdi. Mesela Mardinspor henüz puan alamamış, Diyarbakırspor sadece beş puan almış ama bu iki deplasmandaki seyirci sayısı ve oyun alanına olan etkisini anlatınca bende lafın bittiği yer dedikleri sınıra geldim. Bir başka örnekte bizim gibi Play-Off hesapları yapan Erzurumspor'dan verdi. Bu hafta Keçiörengücü karşılaşmasını yaklaşık 20 bin kişilik bir taraftar topluluğunun önünde oynamışlar. Rakibin 20 bin kişiye, sen 5060 kişiye oynayınca doğal olarak puan cetvelinde yer değişiyorsun. Bu da yetmiyor, belki de uzun yıllar bu kulübe hizmet edecek insana bıkkınlık getiriyor, daha bu işe ısınmadan soğutuyoruz.

Önceki haftalarda hava soğuktu ve gerçekten Yenişehir Stadyumunda maç izleme şartları zordu. Ya geçtiğimiz Pazar? Yaklaşık 20 derece sıcaklık, pırıl pırıl bir hava. Çay bahçeleri ve caddeler cıvıl cıvıl. Ama ne hikmetse sahada futbolcular oynarken, tribünde ise cinler top oynuyor.

Bahis firmalarına Gümüşhanespor karşılaşmalarındaki gelişmeleri ben aktarıyorum. Bana her karşılaşmanın devre arasında yaklaşık taraftar sayısını soruyorlar. İnanın her hafta sıkıla sıkıla söylediğim taraftar sayısını, bu hafta telafi ederken utandım.

Hafta sonu tatilinde sadece iki saatimizi neden ortak değerimize ayıramıyoruz, anlaşılır gibi değil. Küçük hesaplarla daha ne kadar yaşayacağız. Biri yönetime giremedim diye, biri çocuğu takıma girmedi diye, biri akrabasını takıma pazarlayamadı diye, biri takımda aktif görev alamadım diye hem kendi maçlara gelmiyor hem de gelen arkadaşına engel oluyor. Gerçi bu takımın ilin bütün talepleri karşılayacak kadar büyümediğini idrak edemeyecek kadar küçük beyinlerden başka da bir şey beklenemez.
Her yıl kulübün yükünü çekmesi için çalmadık kapı bırakılmıyor. Uzun yıllar il dışından yönetilince burun kıvıran çok oldu. Gümüşhane içinden bir başkanın çıkmasıyla hepimiz umutlandık ve mutlu olduk. Ancak gelin görün ki, il içindeki başkana il dışındakiler kadar destek olamadık.

Nihayetinde hem kendi içimizden hem de maneviyattan başka bir destek beklemeyen İdris Çimen bu ateşten gömleği giydi. Herkesin elinden geldiğince destek olması lazım. Saha sonuçları ne olursa olsun, yapılan bu fedakârlığın farkına varılması şarttır. Yoksa komşu iller Bayburt, Erzincan gibi profesyonel ligi sadece gazetelerden okuruz. Bu illerin tekrar profesyonel liglere çıkmak için nasıl çırpındıklarını futbolla ilgilenen herkes az çok bilir. Çok geç olmadan lütfen değerlerimize sahip çıkalım.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *