Ara
Gümüşhane
Kapalı
2°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,7064 %0.01
50,1936 %0.06
5.956,91 % 0,93
NASIL UNUTURUM GÜMÜŞHANE’Yİ

NASIL UNUTURUM GÜMÜŞHANE’Yİ

YAYINLAMA:

Ben bu topraklarda doğdum büyüdüm,
Nasıl unuturum Gümüşhane’yi.
Tarlasında ekin biçtim uyudum,
Nasıl unuturum Gümüşhane’yi.
Aşık Kul NURİ

Yazıma başlık olarak seçtiğim bu şehrin yetiştirdiği ve bugün âşıklık geleneğini Türkiye’de yaşatan en önemli ismi Nurettin Türkan namı değer Âşık Kul Nuri’ye ait bir türkünün adı.  

Evet, nasıl unuturum, nasıl unuturuz Gümüşhane’yi. Ki Gümüşhane sahip olduğumuz n büyük değer bizim için. Zira insanoğlu doğduğu toprağa aittir. Her nereye şartlar zorladı ve gittiler ise bir gün ya dirisi ya ölüsü bu şehrin toprağına kavuşacak.

Ve ben bu şehrin bir parçası olarak ve bu şehirde ömrünü geçiren biri olarak en güzel yazılarımı ve en içli şiirlerimi bu şehre yazabiliyorum. Bu şehir bir toprak parçası, evim, bahçem, arkadaşlarımdan ziyade benim bağım, canım, her şeyim.

Zira her ne kadar gitmesek de bir tandırın kenarında doğduğumuz, hatıralarımızın dün gibi havsalamıza yazıldığı, atalarımızın mezarlarının yer aldığı ana kucağımız, ata ocağımız Gümüşhane.

İşte bu yüzden içinde yaşasam da en güzel ve en özel şiirlerimi bu şehre yazıyorum tıpkı Âşık Kul Nuri gibi.

Şaire sormuşlar ya hani;

“Ankara’nın en çok neyini seviyorsunuz” diye.

“İstanbul’a dönüş gününü…”  diye cevap vermiş;

Evet, çocukluğumun geçtiği Trabzon’da, yüksek tahsilimi yaptığım Ankara’da, ilk görev yerim Kars Kağızman’da aynı soruyu bana sorsalardı benim de vereceğim cevap kesinlikle;

“Gümüşhane’ye dönüş gününü seviyorum” derdim. 

Olsun hiçbir imkânı yok desinler. Sanayisi, ticareti, kültürü eksik desinler. Daha birçok yönden fukara desinler. Coğrafyası kıt, toprağı verimsiz, ulaşımı zorlu, sefaleti had safhada kısacası ne derlerse desinler. Öyle ki dedem, ninem, anam, babam ve ben bu topraklarda doğdu ya yeter bana. İnsanın kaderidir coğrafya derler ya bizimkisi de o hesap aslında.

Yıllardır Trabzon’un rutubetli havasını ciğerlerine çeken ben her ne kadar Trabzon’a aidiyetimi ve vefamı şiirlerimde göstersem de asıl hazine kaynağım, doktorumun reçete diye yazdığı Gümüşhane Demirören Köyü vasiyetimdir doğduğum ve emir hak olunca toprağına gireceğim en büyük hazinemdir.

Bu satırlarımı yurdun değişik kentlerinde ve yurtdışından okuyan her kim varsa onlardan bir tek ricam var o da şudur ki; bu şehirden ne olur ellerini çekmesinler. Çoluk çocuğuna bu şehri anlatsınlar. Yılda bir kez de olsa sıla hasretini gerçekleştirsinler.

Ve bu satırlarımı okuyan hemşerilerimden son bir ricam daha var ki bu şehrin kültürünü, insanını, şiirini paylaştığım İsmail HAYAL youtube kanalıma lütfen abone olsunlar. Bu şehirle alakalı çıkardığım yirmiye yakın eserimden temin etsinler ve çocuklarına okutsunlar. En kalbi hürmetlerimle. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *