Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Tasavvufi Şahsiyeti


Tasavvufî Şahsiyeti

Gümüşhanevi hazretlerinin tarikat silsilesi şöyledir. Rasulullah(sav), Hz. Ebu Bekir es-Sıddik, Hz. Selmani Farisi, Hz. Kasım Muhammed bin Ebubekir, İmamı Cafer es-Sadık, Beyazidi Bestami, Ebu’l-Hasen el-Hakani, Ebu Ali el-Farmedi, Hace Yusuf el-Hamedani, Hace Abdulhalik el-Gücdevani, Hace Arif Rivgiri, Hace Mahmud Encir Fağnevi, Hace Ali er-Ramiyteni, Hace Muhammed Baba Semmasi, Seyyid Emir Külal, Şah Muhammed Bahaüddin Nakşıbend, Hace Alaüddin Atar, Şeyh Yakub Çerhi, Hace Ubeydullah Ahrar, Şeyh Muhammed Zahid, Mevlana Derviş Muhammed, Mevlana Hecegi-i Semerkandi, Mevlana Muhammed Bakibillah, İmamı Rabbani Ahmed el-Faruki, Mevlana Muhammed el-Masum, Mevlana Seyfüddin Arif, Mevlana Nur Muhammed Bedvani, Mevlana Şemsüddin Habibullah, Mevlana Abdullah Dehlevi, Şeyh Halid Ziyaüddin Bağdadi, Şeyh Ahmed ibn Süleyman el-Ervadi.

Kendinden sonra ise sırasıyla silsile şöyle devam etmiştir. Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi, Safranbolulu İsmail Necati Efendi, Dağıstanlı Ömer Ziyaüddin Efendi, Tekirdağlı Mustafa Fevzi Efendi, Serezli Hasib Efendi, Kazanlı Aziz Efendi, Bursalı Muhammed Zahit Koktu Efendi şeyhlik yaparak irşad vazifelerini yürütmüşlerdir.

Yazlarını Beykoz’daki Yûşâ tepesinde çadır kurarak geçirirdi. Nakşbendiyye ve Hâlidiyye usulü gereği halvete çok önem verir, Zilhicce ve Recep aylarında senede iki defa halvete girerdi. Müridlerinden girmek isteyenlere de bu aylarda halvet yaptırırdı.

Yatarken ayak uzatarak uyumayı edebe aykırı saydığı için hiç bir zaman ayak uzatarak uyumamıştır. Bir defasında, hasta yatağında baygın bir şekilde dört büklüm yatan Gümüşhânevî (ks)’nin tedavisi için gelen doktor tarafından, ayakları uzatıldığında, kulaklarının ucuna kadar utancından kıpkırmızı kesilmiş, gözlerini hafifçe açarak, “bir de beni Rabbım’ın huzurunda ayak uzatma suçu ile başbaşa bırakmayın” diyerek ayaklarının toplanmasını istemiştir.

Gümüşhânevî hazretleri, az yemek, az uyumak ve az konuşmak gibi prensipleri içeren zühd ve takva dolu bir hayatı benimsemişti. Misafirsiz sofraya oturmazdı. Bütün nafile oruçları tutardı. Haftada iki defa müridleriyle topluca Hatme-i Hâce zikri icrâ ederdi. Salı geceleri zikirden sonra yetmiş bin kelime-i tevhid zikri yaptırmayı adet haline getirmişti.

Kerametleri zahir olan, Gümüşhânevî hazretleri, ihvânına nasihatlerinde her zaman şunu tekrar ederlermiş:
“Kimsenin sakalına, bıyığına, tarikine, sigarasına karışmayın.”

Müridlerinden iki kişi bir gün yakınlarındaki bir Mevlevi tekkesinde ayin seyretmeye karar verirler. Akıllarına Gümüşhane’li hazretlerinin tenbihi gelir ama nasıl olsa biz kimsenin işine karışmayız, diyerek giderler. Bir ara birisinin gözüne Mevlevi şeyhinin gür bıyıkları takılır, gittikçe zıddına gitmeye başlar ve nihayet dayanamaz arkadaşının kulağına eğilerek hafif bir sesle “bu adam kızılbaş mıdır nedir?” der. O anda mevlevî şeyhi onlara gözlerini öyle bir diker ki az daha sıkıntıdan göğüsleri patlayacak olur. Derhal kendilerini dışarı atar dergâhın yolunu tutarlar. Karşılarına çıkan Gümüşhane’li hazretleri:
“Adam öyle bir gözlerini dikti ki... diker ya... Ben size demedim mi ki kimsenin âyinine, bıyığına karışmayın diye tekdîr eder ve ruhî sıkıntıyı da onlardan giderek merhamet buyururlar.

Bayram ve kandil gecelerini, müridleriyle birlikte sabahlara kadar zikir, fikir, tekbir, tehlil ve tahmidle geçiren Gümüşhânevî (ks) ömrünün son on sekiz yılını bayram günleri hariç oruçlu geçirmiştir.

Lüzumsuz sözlerden hiç hoşlanmaz, boş vakitlerini ve çoğu gecelerini, ilim ile meşgul olarak geçirirdi. Sabah namazından sonra işrak vaktine kadar ve yatsı namazından sonra mecbur kalmadıkça dünya kelamı konuşmazdı. Kendisine yakın olanlarca rivayet edildiğine göre, yatağa gireceği zaman, mutlaka “Yâ-Sîn” suresini okumayı adet edinmişti. Kendisi okuyamayacak kadar bitkin olduğu zaman birisine okutup dinlerdi.

 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.48711 saniyede 7 sorguyla oluşturuldu